Alaplı
İlçe 41/53 kuzey enlemi ile 31/25 doğu boylamında yer almaktadır. Genel olarak dağlık ve engebeli olan arazi iç kısımlarda doğru yükselirken, sahile yaklaştıkça alçalır. En büyük yükseltisi Aladağ, en yüksek tepesi 1637 metre ile Bacaklıyayla’ dır. İlçenin en önemli akarsuyu olan Alaplı Irmağı, Ormanlı beldesinin güneyinden 710 metre yükseltili Atyaylası Tepesi yakınlarından doğar, geniş bir vadide basamaklar yaparak kimi yerlerde 600 metreyi bulan genişlikte, 22 kilometre uzunlukta akar ve ilçeyi ikiye bölerek Karadeniz’e ulaşır.
İlçede Karadeniz iklimi hüküm sürmekte, yazları serin, kışları ılık geçmektedir. Yaz kış ısı farkı 15, yıllık ortalama sıcaklık 13, toprak sıcaklığı ortalaması 16 derecedir. Bol yağış alan ilçenin yıllık ortalama yağış miktarı 1163 milimetredir.
İlçenin Devlet Karayolundan başka ulaşım imkanı yoktur. Ereğli İlçesi Gülüç Beldesinden itibaren başlayan karayolu güzergahı önce Alaplı, oradan da Akçakoca sınırına kadar deniz kenarından seyreder. Bir tarafında, denize dik inen yamaçların ve sık aralıktaki derin vadilerin yeşili, diğer tarafında gözün alabildiğine bir ufka yayılı, elini uzatsan tutulacak yakınlıktaki irili , ufaklı koylarına doluşan masmavi deniziyle; eşsiz güzellikleri kucaklayarak devam eder. Alaplı, deniz ve yayla turizmi açısından son derece elverişlidir.
Gümeli Belediyesi, beldelerinde bulunan ve adeta orman denizi görüntüsüyle izleyenleri büyüleyen doğa harikası “Bacaklıyayla“ nın tanıtım işini üstlenmiştir. Ressam Rahmi Pehlivanlı “Adım Adım Türkiye“ programı çerçevesinde gezilerini sürdürdüğü sırada, Bacaklıyayla için “gördüğüm en güzel yayla“ tanımlamasını yapmış, tanıtımına ise ne yazık ki ömrü vefa etmemiştir.
Çaycuma
İlçe, Filyos Çayı vadisinin iki yanında yer alan yamaçlar arasında kurulmuş olup, deniz seviyesinden yüksekliği 20 metredir. 228 kilometre uzunluğundaki Filyos Çayının yaklaşık 35 kilometrelik kısmı Çaycuma sınırları içinden geçerek, Filyos Beldesinde Karadeniz’ e dökülür.
İlçede Karadeniz iklimi hakimdir; yazları fazla sıcak değildir, kış ayları ise ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 1250-1500 kg/m2’dir.Yağışlar genellikle ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde görülür. İlçe Filyos Vadisi boyunca kuzey rüzgarlarının etkisi altındadır.
72 kilometre olan karayolu ağıyla il merkezine ve komşu ilçelere bağlanan Çaycuma’nın, Zonguldak-Ankara demiryolu üzerinde 3 istasyon ve 6 durağı bulunmaktadır. Zonguldak-Ankara karşılıklı seferleri dışında, günün diğer saatlerinde Zonguldak-Çaycuma-Karabük hattında yolcu ve yük nakli yapılmaktadır. İlçede 1942 yılında yapılan Kokaksu (Saltukova) Hava Alanı uzun yıllardan beri kaderine terkedilmişliğinden; sivil havacılık ihtiyaçları çerçevesinde ulaşıma açılması yönündeki çalışmaların başlaması ile kurtulmuştur. 1800 metre uzunluğundaki pist ve terminal binası inşaatı tamamlanmış, drenaj çalışmaları devam etmektedir.
M.Ö. 2000 yılından itibaren sırasıyla Pers, Makedonya, Pontus ve Roma Krallıklarının egemenliğinde olan Çaycuma’nın, M.S. dönemleri Bizans ve Türk Beyliklerinin egemenliğinde geçmiştir. Osmanlı döneminde, 1869 tarihli Kastamonu Vilayeti , 1916 tarihli Bolu Mutasarrıflığı Salnameleriyle ve 1869 yılında Çarşamba adıyla Devrek kazasına, 1883 yılında ise Bartın’a , Osmanlı Devletinin 1902 tarihli Salnameleriyle ise Çarşamba Nahiyesi olarak Zonguldak’a bağlandığı yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır.
Yeşilin hemen her tonuyla, konuklarını bağrına basan Çaycuma, tadına doyulmaz yoğurduyla yürekleri serinletir ve mis gibi bembeyaz yoğurt, türlü etkinliklerin sergilendiği , coşkuların yaşandığı festivallere adını verir Çaycuma’ da...
Devrek
Devrek İlçesi, Batı Karadeniz Bölgesinin iç kesimlerinde, Zonguldak İl Merkezinin 60 km. güneydoğusunda bulunur. 35° 45’ 00’’ batı, 32° 06’ 55’’ doğu boylamları, 41° 00’ 30’’ güney, 41° 20’ 27’’ kuzey enlemleri arasında bulunan İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 100 metredir.
İlçenin en önemli akarsuyu Devrek Çayı olup, Abant dağlarından doğar ve Büyüksu adıyla devam eder. Yeniçağ ve Dirgine’den katılan iki önemli koldan sonra Devrek Çayı adını, Çomaklı Deresi ve birkaç ufak dere bu çaya katıldıktan sonra Gökçebey İlçesi yakınlarında Karabük’ten gelen Soğanlı Çayı’nın devamı olan Yenice Çayı ile birleşerek Filyos Çayı adını alarak devam eder ve Filyos Bucağından Karadeniz’ e dökülür. İlçe sınırları içinde tamamı 49.316 ha. olan ülkenin en zengin ormanları yer almaktadır. Bu ormanlar iğne yapraklı (çam), yayvan yapraklı (meşe) ağaçlarından oluşmaktadır. Dört mevsimi yağışlı geçen ilçede ılıman deniz iklimi hakimdir. Yıllık ortalama yağış miktarı 170 m2/ kg. dır.
Ankara-Zonguldak, Zonguldak-Bartın yolu üzerinde bulunan ilçenin tek ulaşım yolu karayoludur. Ayrıca Ereğli ilçesi ile de karayolu bağlantısı bulunmaktadır. Asfalt olan bu yollar yaz ve kış açıktır.
14 Mayıs 1920’de Bartın ve Ereğli kazaları ile birlikte müstakil Mutasarrıflık olan Zonguldak’a bağlanmıştır. Bu tarihten sonra bağlıları Çarşamba (Çaycuma), Gökçebey ve Eğerci Bucakları ile yönetimini sürdüren Devrek ilçesi , Çarşamba Bucağının “Çaycuma” adıyla 1944 yılında, Gökçebey Bucağının aynı adla 1990 yılında Zonguldak İline bağlı ilçe statüsüyle ayrılmaları ile bugünkü sınırları içinde kalmıştır.
Zonguldak İli’nin diğer ilçelerinde olduğu gibi Devrek de, gelenek ve göreneklerine bağlı olmakla birlikte zamanın gerektirdiği tüm yeniliklere açık ve bu yeniliklere çok kısa zamanda uyum sağlayabilen modern ruhlu insanların yaşadığı bir yerleşim yeridir.
Ata mesleği “Bastonculuk" Devrekli baston ustalarının elinde şekilden şekile girmekte, aklın alamayacağı nitelik ve nicelikte eserler üretilmektedir . Ağaç, bu ustaların elinde ağaç olmaktan çıkmakta, bir hanım parmağına dolanan iplik misali , her defasında “bir benzeri daha olmayan“ bastonlar üretilmektedir. Yabancı devlet büyüklerine sunulan armağanlar arasında “Devrek Bastonu“ ilk sıradadır. Bu eserler, Devrekli’nin işine olan sevgi ve saygısını simgelemektedir.
Karadeniz Ereğli
Şehir, kuzeybatıda Keştepe (Keşif Tepesi) ve Maltepe, kuzeyde Kaletepe (Heraklea Tepesi) , kuzeydoğuda Örencik ve Hacıhasan Tepesi, doğuda Göztepe (Gözetleme Tepesi) ve Elmatepe olmak üzere yedi tepeyle çevrilidir. Bu tepelerden Elmatepe 1960’ lı yıllarda Ereğli-Düzce karayolu yapımı sırasında ortadan ikiye bölünerek yol güzergahına dahil edilmiş, ERDEMİR sahası içinde kalan bölümü ise 1992 yılındaki büyüme çalışmaları kapsamında tamamen kaldırılmıştır. 1961 yılında yapımına başlanan Ereğli Demir ve Çilek Fabrikalarının kurulabilmesi için Göztepe’ nin arkasında Gülüç Irmağına kadar uzanan alanda, o zamanki adıyla Filtepe düzlenerek molozlarla denize doldurulmuş ve çok büyük bir alan elde edilmiştir.
Denize dik yamaçlarla inen bu tepeler arasındaki vadilerden Handeresi, Kemer, Tabakhane ve Kabasakal Dereleri akmaktadır .
Kale Tepe 150 metre ile şehrin en yüksek tepesidir. Hemen altından başlayan bir yelpazeyle kıyıya doğru genişleyen eski Ereğli bu tepenin eteklerine kurulmuştur. Katip Çelebi’nin Cihan- nüma adlı eserinde liman kent anl***** gelen Bender-Ereğli olarak anılan şehir, sanayi kimliğine karşın güzelliğinden, estetiğinden ve doğallığından bir şey kaybetmemiş olmasını Atatürk ün doğumunun 100. Yılı etkinlikleri çerçevesinde başlatılan şehircilik çalışmalarına borçludur.
Anadolu Kavağına 105 mil deniz mesafesinde olan ve Pontus Heraklesi harabeleri üzerine kurulu şehir, Alaca ve Bababurnu’ nun oluşturduğu doğal dalga kıranla yıldız ve poyraz rüzgarlarına kapalı, eşsiz bir limana sahip olması nedeniyle, çevrenin en eski yerleşim yeridir.
Aşağıdaki nüfus bilgilerinden açıklıkla anlaşılacağı gibi Ereğli’nin büyümesi ülke ekonomisinde önemli bir yer tutması ve dış dünyaya açılması Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarının ilçeye kurulması ile mümkün olmuştur.
Ereğli İlçesinin bilinen en eski iki mahallesi Orhanlar ve Süleymanlar Mahalleleri olup, isimleri Osmanlı döneminde verilmiştir. Kale Tepe eteklerindeki bu iki mahalle eski Ereğli ‘ ye yetmekteyken, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarının kuruluş çalışmaları, 15 Mayıs 1965 tarihinde fiilen işletmeye alınması iç ve dış göçü gündeme getirmiş ve beraberinde nüfus patlaması yaşanmıştır.
kelebek
kelebek script
28 Aralık 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder