28 Aralık 2009 Pazartesi

Karabük / EfLani

Eflani 1953 yılında 6608 Sayılı Kanunla kurulmuş, 1995 yılına kadar Zonguldak' a bağlı kalmıştır. İlçenin Karabük' e uzaklığı 46 km.dir. Yüksek dağlar ve vadiler arasında yer alan Eflani'nin 5 mahallesi 54 köyü vardır. Yüzölçümü 536 kilometrakare, denizden yüksekliği 930 m.dir. Toplam 13027 olan nüfusunun 2929'u şehir merkezinde, 10098' i köylerde yaşamaktadır. İlçenin en önemli yükseltisi Tepedağ (1043 mt.)' dır.
Merkezde ve çevre köylerindeki kaya mezarları, tarihi su yolları, türbeler ve camiler Eflani'nin eski tarihine ait en önemli izleridir. İkliminin yağışlı olması nedeniyle zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Zengin orman alanları ve mermer yataklarının bulunduğu ilçede Ortakçılar, Bostancılar ve Kadıköy isimlerinde üç adet gölet mevcuttur. İlçeden çıkarılan mermerlerin büyük bir kısmı ihraç edilmektedir. Ormancılıkla hayvancılığın önemli bir yer tuttuğu bu ilçemizde her yıl Aralık Ayının 2. haftasında Hindi Festivali yapılmaktadır.



kelebek
kelebek script

Karabük / Eskipazar

Uzun yıllar Çankırı İli Çerkeş İlçesinin bucağı olan Eskipazar 1945 yılında İlçe olmuştur. 1995 yılında Karabük' ün vilayet olması nedeniyle Çankırı' dan ayrılarak Karabük' e bağlanmıştır. İl Merkezine uzaklığı 36 km.dir. 5 mahallesi ve 50 köyü bulunan bu İlçe dağınık bir yerleşim yerine sahiptir. İlçede ve çevresinde buralara ilk yerleşen protohititlerden kalma pek çok kaya mezarı ve tümülüs bulunmaktadır.
Yüzölçümü 657 kilometrekare , denizden yüksekliği 750 m. olan Eskipazar'ın en önemli akarsuyu Eskipazar Çayı, en önemli yükseltisi de Hodulca Dağı (1700 m.) ' dır. Karasal iklimin hüküm sürdüğü İlçedeki 16365 toplam nüfusun, 8457' si merkezde, 7908' i köylerde yaşamaktadır.
Eskipazar' a 3 km. uzaklıkta bulunan antik kent Hadrianopolis en az dört medeniyete ev sahipliği yapmıştır. İlçede daha çok roma dönemine ait tarihi kalıntılar bulunmaktadır. Orman alanları yönünden çok zengin olan Eskipazar orman içi mesire yerleri ve tatlı su kaynakları ile büyük ilgi çekmektedir. Anıtkabir ve T.B.M.M. binalarının yapımında kullanılan traverten taş ocaklarına sahip olan bu ilçede her yıl 17-18 Ağustos tarihlerinde "Müzik ve Yağlı Güreş Festivali" düzenlenmektedir.




kelebek
kelebek script

Karabük / SafranboLu

İlin en gelişmiş ilçesi olup il merkezine 8 km uzaklıktadır. Kuruluşu çok eskilere dayanan ilçede tarihsel değerler ve kültür dokusu korunarak günümüze kadar bir bütünlük içinde aktarılmıştır. Bu nedenle bölgesinde bir turizm merkezi konumundadır. Coğrafi konumu Safranbolu'nun tarih boyunca bölgenin idari ve ticari merkezi olmasını sağlamıştır.
İlçenin 20 mahallesi ve 54 köyü mevcuttur. Nüfusunun 32150'si merkezde 13820'si ise köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 1023 Km2, denizden yüksekliği 500 metredir. İlçeye ait en önemli yükselti Sarı Çiçek Tepesi(1750 m)dir. İklim yönüyle de Karadeniz ve İç Anadolu iklimi arasında bir geçiş kuşağındadır.
Geleneksel Türk Toplum yaşantısına ait tüm özellikleri yansıtan ve tarihi geçmişinin yaratmış olduğu kültürel mirası çevresel dokusu içerisinde koruyan örnek bir kent olan Safranbolu UNESCO tarafından "Dünya Miras Listesi"ne alınmıştır.
Bugün Dünya Kültür Mirasına dahil edilen ve sit alanı olarak tespit edilen eski şehir merkezinde 1008 adet tarihi eser tescil edilmiştir. Bu eserler arasında; 1 özel müze, 25 cami, 5 türbe, 8 tarihi çeşme, 5 hamam, 3 han, 1 tarihi saat kulesi, 1 güneş saati ve yüzlerce ev ve konak bulunmaktadır. Bunların dışında höyükler, tarihi köprüler ve kaya mezarları bulunmaktadır.
Müzekent Safranbolu insanlara bir dönemin tarihi ve kültürel atmosferini yaşama imkanını sunarken, doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Ayrıca Yörük Köyü tarihi dokusunu koruyan önemli yerleşim birimlerinden birini teşkil eder.
Safranbolu'da her yıl Ağustos Ayının 2. Haftasında "Uluyayla Şenlikleri", 20-24 Eylül'de "Altın Safran Belgesel Film Festivali" düzenlenmektedir.

onload="NcodeImageResizer.createOn(this);" border="0" />



kelebek
kelebek script

Karabük / Yenice

Karabük' e bağlı bir bucak merkezi olan Yenice 1988 yılında ilçe olmuş ve Zonguldak vilayetine bağlanmıştır. 1995 yılında Karabük' ün vilayet olmasıyla Karabük' ün bir ilçesi olmuştur. 11 mahallesi ve 32 köyü olan bu ilçemizin İl merkezine uzaklığı 33 km., yüzölçümü 832 kilometrekare, denizden yüksekliği 140 m.dir. 2000 genel nüfus sayımına göre toplam nüfusu 26951' dir. Bu nüfusun 11228' i merkezde, 15723' ü köylerde yaşamaktadır.
Yenice Selçuklular döneminden itibaren önemli bir yerleşim yeri olmuştur. İlçede dünyanın ender yerlerinde görülebilecek birçoğu anıtsal, boy ve kalınlığa ulaşmış ağaç türleri bulunmaktadır. 40 çeşit ağaç türü bulunması nedeniyle ormanları gerçek bir ağaç müzesi görünümündedir. Gökpınar mevkiindeki 4 hektarlık bir alan alberatum olarak tescil edilmiştir. Ormanlarının yanı sıra çeşitli yaylaları, mağaraları ve kanyonları ve tabiat parkları ilçenin görülmeye değer en önemli yerlerindendir.
Geçim kaynağı genelde ormancılık ve hayvancılık olan bu İlçemizde her yıl Ağustos Ayının 2.haftası "Zümrüt Yenice Göktepe Şenlikleri" yapılmaktadır.



kelebek
kelebek script

Karabük İkLim

Batı Karadeniz Bölümü’nde yer alan Karabük’te kısmen Karadeniz ikliminin özellikleri görülmektedir. Yalnız Karabük, kıyıdan içeride kaldığı için, Karadeniz’in nemli havasından yeterince yararlanamamakta karasal iklimin özellikleri daha ağır basmaktadır. Yıllık ortalama sıcaklık, 13,2 °C’dir. Ocak ayı sıcaklık ortalaması, 2,6 °C, Temmuz ayı sıcaklık ortalaması 23.1 °C’dir. Şu ana kadar ölçülen en düşük sıcaklık, 25 Ocak 1974’de -15,1 °C, en yüksek sıcaklık ise, 11 Ağustos 1970’de 44,1 °C’dir. Karabük’te ortalama yıllık sıcaklık farkı ise 20,5 °C’dir.
Karabük Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü’nün Ölçtüğü Ortalama Değerler
Yıllık Ortalama Sıcaklık
13.5 °C
En Yüksek Sıcaklık
42,2 °C (19 Ağustos)
En Düşük Sıcaklık
-5 °C (26 Ocak)
Yıllık Nispi Nem Ortalaması
%70,1
Yıllık Ort. Rüzgar Hızı, Yönü
0,6 m/sn, kuzeydoğu
En Kuvvetli Rüzgarın Hızı ve Yönü
4 m/sn, güneybatı (29 Ocak)
Yıllık Yağış Miktarı
605,4 mm
Donlu Günler Sayısı
44
Yağışlı Günler Sayısı
136


BİTKİ ÖRTÜSÜ

Dağların geniş yer kapladığı Karabük’te ormanlar yaygındır. İlin yüzölçümünün % 60’ı ormanlarla kaplıdır. Merkez İlçe, Safranbolu, Yenice, Eskipazar ormanların gür olduğu alanlardır. Buralardaki yüksek kesimler ormanlarla kaplıdır. Ağaç yetişme sınırının üzerinde ise yüksek dağ çayırları yer almaktadır. İlin en yüksek dağı olan Keltepe’de, 700-800 m.ye kadar kızılçam, sonraki yükseltilerde göknar, temel ağaç türleridir. 1700 m.ye kadar karışık ormanlar yer alırken, bu yükseltiden sonra yüksek dağ çayırları bulunur. Burada kekik ve adaçayı en çok göze çarpan bitkidir. İl genelinde, karasal iklimin daha fazla hissedildiği alanlarda meşe öne çıkmıştır. Eflani çevresinde çayır ve otlaklar da geniş yer kaplar. Yenice ormanları, çok sayıda ağaç türünü barındırır. Gökpınar mevkiinde dört hektarlık alan “Açık Hava Orman Müzesi” olarak belirlenmiştir. Yenice Irmağı vadisinde lokal bir Akdeniz ikliminin mevcudiyeti buralarda ladin, sandal, erguvan, menengiç gibi maki türlerinin yetişmesini sağlar. Yenice ormanları ve Keltepe’de yaygın olarak bulunan şimşir ve porsuk ayrı bir öneme sahiptir.


kelebek
kelebek script

Karabük Adının Kaynağı

19 mahallesi ve 42 köyü bulunan Karabük'ün nüfusunun 102.708' i şehir merkezinde, 14.680' i köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 704 kilometrekare, denizden yüksekliği 280 m. dir. En önemli akarsuyu Filyos Çayı, en önemli yükseltisi Keltepe (2000 m.)' dir. Yüksek yerlerde karasal iklim görülürken vadi tabanlarında iklim nispeten yumuşaktır.
Karabük' ün ekonomisi demir-çelik sanayisine paralel olarak gelişmiştir. Şehirde kurulu bulunan haddehane ve dökümhaneler demir-çelik sanayinin diğer ürünleridir. Böylece Karabük küçük bir yerleşim yeriyken süratli bir şekilde gelişerek sanayileşme ve dolayısı ile de kentleşme evrimini geçirmiştir. Son yıllarda il ekonomisi çeşitlenmeye başlayarak tekstil, mermer, orman ürünleri ve çimento sanayi kurulmuştur. Merkez ilçe ekonomisi ağırlıklı olarak imalat sanayisine dayanmaktadır.

KARABÜK ADININ KAYNAĞI

Karabük adını, üzerinde yaşadığı coğrafi ortamdan almıştır. “Kara” ve “Bük” sözcükleri, kara çalılık yer anlamında, Karabük adının oluşumuna kaynaklık yapmıştır. Bu topluluklarda yaşayan Türkmen toplulukları, Karabük cemaati adını bu biçimde almışlardır. Türkiye’de 14 yer ve mevki adının bugün Karabük şeklinde geçmesi, cemaatlerin bu topraklardan diğer yerlere göç ettiği görüşünü kuvvetlendirmektedir



kelebek
kelebek script

Karabük Coğrafya

Batı Karadeniz Bölgesinde Karabük, kuzeyde Bartın (80 km.), kuzeydoğu ve doğuda Kastamonu, güneydoğuda Çankırı, güneybatıda Bolu, batıda Zonguldak illeriyle komşudur.



Karabük vadiler ve platolardan oluşmaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 270 m. olmasına rağmen 2000 m yi bulan tepe ve yaylalar mevcuttur. Türkiye'nin önemli ormanlık alanlardan olan Yenice Ormanları "Açık Hava Orman Müzesi" olarak belirlenmiştir.

Kısmen Karadeniz ikliminin özellikleri görülen Karabük, kıyıdan içeride kaldığı için, Karadeniz'in nemli havasından yeterince yararlanamamakta, karasal iklimin özellikleri daha ağır basmaktadır. Ancak, İç Anadolu'da olduğu gibi şiddetli kış soğukları ile kurak yaz sıcakları görülmez. En çok yağış ilkbahar ve kış aylarındadır.



kelebek
kelebek script

Karabük Tarihçe

Karabük, bir kent olarak varlığını Cumhuriyete borçludur. 1927 tarihinde Zonguldak'a bağlı bir ilçe durumuna getirilen Safranbolu'nun bir köyünün 13 hanelik bir mahallesi olan Karabük 1 Haziran 1934 tarihinde Ankara-Zonguldak Demir yolunun açılmasıyla bu günkü istasyonun olduğu yere bir ad verilmesi gerektiğinde bu 13 hanelik köyün adının verilmesi uygun görülmüş böylece Karabük adı resmen ilk kez T.C. Devlet Demir Yolları haritasında geçmeye başlamış ve kullanılmıştır.

1937 yılına kadar 13 hanelik bir mahalle iken 3 Nisan 1937 yılında Demir-Çelik fabrikasının temelinin atılmasıyla Karabük Türkiye'de ve Dünyada adını kısa zamanda duyurmuştur.




kelebek
kelebek script

BoLu Sanayi

Bolu ili sanayi yatırımları için elverişli bir konuma sahip olmakla birlikte,
sanayi alt yapısındaki sorunlar, yatırımcı-girişimci sayısının az oluşu ve
özendirici önlemlerin yetersizliği nedenleriyle yatırım yapılamamakta, çevre
illerden ve yabancı ülkelerden girişimci ve yabancı sermaye çekilmesi de
mümkün olamamaktadır. Bolu kendi sanayisini geliştirememenin sıkıntısını
yaşamaktadır.
6.4.1. İmalat Sanayii
Bolu'da faaliyet gösteren sanayi işletmelerinin % 62'si 1980 yılı
sonrasında kurulmuş olup, il sanayii oldukça genç işletmelerden oluşmaktadır.
Sanayinin büyük ölçüde küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluştuğu
görülmektedir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin tüm imalat sanayi işletmeleri
içindeki oranı yüzde 80 dolaylarındadır.
İl imalat sanayiinde; Metal Eşya ve Makina sektörü dışında, Gıda,
Dokuma-Giyim-Deri ve Orman ürünleri (Mobilya) sektörlerinin ağırlıklı bir
öneme sahip olduğu görülmektedir. İstihdam ile ilgili sektör payları
incelendiğinde istihdamın; %76,8'i Gıda-içki-tütün, orman ürünleri ve metal
eşya makine ve ulaşım sektörlerindedir. Bolu ili imalat sanayii işletmelerinin
%32,2'sini oluşturan Metal Eşya, Makina ve Ulaşım Araçları sektörlerinin sınai
katma değerin % 30,4'ünü, sanayi istihdamının ise % 24,2'sini sağladığı
görülür.
Tablo 14- Sektör Bazında Bolu imalat Sanayii
Sektörler
İşletme
Sayısı %
İstihdam
%
Gıda-İçki-Tütün
12.6
23.1
Dokuma –Giyim Eşyası-Deri
26.2
6.5
Orman Ürünleri-Mobilya
21.5
29.5
Kağıt-Kağıt Ürünleri
2.4
1.3
Kimya-Petrol Ürün. –Kömür
1.9
5.4
Taş ve Toprağa Dayalı San.
2.3
7.6
Metal Ana Sanayi
0.7
2.4
Metal Eşya-Makine-Ulaşım
32.2
24.2
Diğer İmalat Sanayii
0.2
0.0
Toplam İmalat Sanayii
100.0
100.0
Kaynak: KOSGEB İmalat Sanayiinde İşletmeler Profili, 1997'den derlenmiştir.
İl imalat sanayinde Metal Eşya ve Makina sektörü dışında, Gıda veya
Dokuma-Giyim-Deri ve Orman Ürünleri (Mobilya) sektörlerinin ağırlıklı bir
öneme sahip olduğu görülmektedir.
Gerede ilçesinde dericilik gelişerek önemli sektörler arasında yeralmıştır.
İldeki orman varlığı, sanayi yatırımlarının önemli bir kısmının orman
ürünlerine dayalı sanayide gelişmesine neden olmuştur. Orman ürünleri
sanayiinde faaliyet gösteren firmaların başında Bolu Merkez'de ORÜS, Seka
Lamine ve Lif Levha Sanayii, Abant Parke Sanayii, Kapsan Kaplama Sanayii,
Mudurnu ilçesinde Martaş Sunta Sanayii; Mengen ilçesinde, konusunda ve
ülkemizde tek kuruluş olan GENTAŞ (Werzalit) Genel Metal Sanayii A.Ş.
gelmektedir. Tekstil sanayii de son yıllarda gelişme göstermektedir.
6.4.2. Sanayi Alt Yapısı
Küçük Sanayi Siteleri (KSS)
Bolu ilinde yapımı tamamlanan ve faaliyet gösteren beş adet küçük
sanayi sitesi (KSS) bulunmaktadır. Toplam 1.206 işyerinden 932'sinin faal
bulunduğu küçük sanayi sitelerinde çalışan sayısı 3.348'dir.
Tablo 15- Küçük Sanayi Siteleri
Küçük Sanayi Siteleri
İşyeri
Sayısı
Faal
İşyerleri
Çalışan
Sayıları
Alan m2
Bolu Yeni Küçük Sanayi Sitesi
200
125
340
151.113
Bolu Küçük Sanayi Sitesi
480
390
1.075
102.000
Mudurnu Küçük Sanayi Sitesi
40
13
58
16.988
Gerede Küçük Sanayi Sitesi
200
200
1.225
117.800
Yeniçağa Küçük Sanayi Sitesi
286
204
650
300.000
TOPLAM
1.206
932
3.348
687.901
Kaynak: Bolu Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü
Mengen Küçük Sanayi Sitesi'nin inşaatı bitmiş olup, açılış safhasındadır.
Ata Küçük Sanayi Sitesi ise proje safhasında olup, arsa alımı tamamlanmıştır.
Organize Sanayi Bölgeleri (OSB)
Bolu Organize Sanayi Bölgesi, 1990 yılından itibaren faaliyetlerini
sürdürmekte olup, il sanayisine canlılık getirmiştir. Toplam 73 hektarlık bir
alanda, 51 adet sanayi parselinden oluşan Bolu Organize Sanayi Bölgesinde
halen 42 adet firma faaliyette bulunmaktadır.
12 Kasım depreminde, diğer zararlar yanında, işgücü kaybının meydana
geldiği Bolu Organize Sanayi Bölgesinde, onarım ve güçlendirme
çalışmalarıyla imalatın paralel yürümemesi ve kısıtlı işgücü sayısı nedeniyle,
ortalama %30-40 dolayında kapasite kullanımıyla çalışılmıştır. Deprem
öncesinde 2.500'in üzerinde işçi çalıştıran Organize Sanayi Bölgesinde bugün
çalışan sayısı 1.300 dolayına gerilemiştir.
Mevcut Organize Sanayi Bölgesinin küçük bir alan oluşu ve boş parsel
bulunmayışı nedeniyle, 70 hektarlık bir alanda, 41 parselden oluşan ilave Bolu
Organize Sanayi Rezerv Alanının, imar-parselasyon ve alt yapı projelerinin
ihaleleri yapılmış, 20 DM/M
2
arsa bedeli üzerinden parsel satışına başlanmış
olup, 21 adet parselin tahsisi yapılmıştır. Bölgenin arsa kamulaştırma işlemleri
için 2 trilyon liraya ihtiyaç duyulmaktadır.
Organize Sanayi Bölgelerinden bir diğeri Gerede ilçesindeki Gerkonsan
Organize Sanayi Bölgesi'dir. 100 hektarlık bir alanda kurulan Gerede
Organize Sanayi Bölgesi 51 sanayi parselinden oluşmaktadır. 28 adet boş
parsel bulunmaktadır. Yol, içme suyu, yağmur suyu, kanalizasyon, yol
kaplama-ızgara ve bağlantıları ile terfi ve isale hattı dışında kalan imalatlar ile
bölgenin elektrik işleri tamamlanmış olup, arıtma tesisi bulunmamaktadır.
1996 yılında yapımına başlanmış ve 2002 yılında tamamlanması
öngörülen ve toplam proje tutarı 1.6 trilyon lira olan Gerede l. Organize Sanayi
Bölgesi projesinin 2002 yılı ödeneği 250 milyar liradır.
1998 yılında yapımına başlanan ve 2006 yılında tamamlanması
öngörülen toplam proje tutarı 5.8 trilyon lira olan Gerede Deri Organize Sanayi
Bölgesi (arıtma dahil) yatırım projesi için 2002 yılında 700 milyar lira ödenek
tahsis edilmiştir.
1998 yılında yapımına başlanan ve 2001 yılında tamamlanması
planlanan Bolu l. Organize Sanayi Bölgesi Etüd Yatırım Projesi ile 1999
yılında yapımına başlanan ve 2004 yılında tamamlanması öngörülen Bolu II.
Organize Sanayi Bölgesi tevsii yatırım projeleri 2002 Yılı Yatırım Programında
yer almaktadır.
Yeniçağa ilçesinde yapımına 1999 yılında başlanan ve 2004 yılında
tamamlanması öngörülen Organize Sanayi Bölgesi yatırım projesi 2002 Yılı
Yatırım Programında iz bedelle yer almaktadır.
Gerede II. Organize Sanayi Bölgesi (tevsii) projesi de 2002 Yılı Yatırım
Programında iz bedelle yer almaktadır



kelebek
kelebek script

BoLu Tarım

Bolu ilinin toplam yüzölçümü 845.800 hektardır. Bu alanın 149.664
hektarı tarım alanı, 471.514 hektarı orman ve fundalık, 124.440 hektarı çayır
ve mera alanı, 100.182 hektarı ise tarım dışı arazisidir. İlin yüzölçümünün
yarıdan fazlası (% 55,7) orman alanları ile kaplıdır. Tarım alanı arazisi ise
ancak % 17,7 gibi düşük orandadır. Yeterli miktarda olmayan tarla arazisi
küçük parçalar halindedir. Çiftçilerin büyük bir kısmı düşük ölçekli tarla
arazisine sahiptir. Küçük arazi yapısına karşın gerek iklim ve gerekse
çiftçilerin her geçen gün entansif tarıma yönelmesi sonucu ilin ülke tarımında
önemli bir yeri vardır.
149.664 hektarlık tarım arazisinin 52.890 hektarı sulanabilir arazi olup,
bunun 31.681 hektarı sulanmaktadır. Bu sulamanın 16.903 hektarı devlet,
14.728 hektarı halk tarafından yapılmaktadır.
Bolu'da kuru ve sulu tarım koşullarında yetiştirilen en önemli ürünler,
başta hububat olmak üzere fındık, patates, mısır, tütün, elma ile diğer sebze
ve meyveler sayılabilir.
Araziler miras hukuku nedeniyle çok parçalanmıştır. Ülkedeki fındık
üretiminin % 20'si il'den karşılanmaktadır. En fazla gelir sağlayan fasulye,
pırasa ve lahanadır. Meyve üretiminde ise en fazla Seben İlçesi'nde yetişen
elma, gayri safi gelir yönü ile başı çekmektedir.
Merkez ilçenin tarımsal sulaması Gölköy barajından temin edilmektedir.
Ancak bu baraj gölü tarımsal sulama için yetersiz kalmaktadır.
Bolu İli mülki sınırları içinde; Bolu Ovası Sulaması adı altında büyük
sulama tesisi mevcuttur. Bolu Ovası Sulama Tesisi ile Bolu Ovası'nda 9.800
hektar alanın sulaması yapılırken, bu alanın 1.200 hektarlık kısmının imar
planı değişikliği ile sanayi ve mesken alanına dönüştürülmesi sonucu, net
8.558 hektarlık arazi sulanmaktadır. Süregelen imar değişiklikleri ve tarım
arazilerinin tarım amacı dışında kullanılması, sulama gelişmesini de olumsuz
yönde etkilemektedir.
Sulama şebekelerinin yeniden tamiri/bakımı ve sulama konusunda
çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi ile sulu tarım alanlarının daha iyi
değerlendirilmesini sağlayacak endüstri ve sanayi bitkileri yetiştiriciliğinin
teşvik edilmesi gerekmektedir.
İşletilmekte olan sulama tesislerinden faydalananlarca "Sulama Birliği"
kurulamaması nedeni ile planlı su dağıtımı yapılamamaktadır. Sulama
işlerinden faydalananların aralarında kuracakları tüzel kişiliğe sahip sulama
birliği ile yapılması sorunu çözecektir.
İl dahilinde DSİ 5. Bölge Müdürlüğü'nce yürütülen sulama amaçlı
Göynük-Himmetoğlu Projesi, Tekke Barajı ve Dörtdivan Ovası sulaması
(11.317 ha.), Seben Haccavaz Barajı (2050 ha.), Mengen Köprübaşı Barajı
(70 megavat) projelerinin planlama çalışmaları devam etmektedir. Yakın
zamanda ilde sulamayla ilgili sorunlar çözüme kavuşacaktır.




Tarla bitkileri : İlde tarla bitkileri olarak ekili alanların büyük bir
kısmını tahıllar oluşturmaktadır. Yetiştirilen tahılların başında buğday
gelmektedir. Buğdayı sırasıyla arpa, mısır, yulaf izlemektedir. Çoğunlukla
buğday ve arpa; Merkez, Gerede, Mudurnu, Mengen, Seben, Göynük ve
Kıbrıscık ilçelerinde, çeltik; Kıbrıscık ve Seben ilçelerinde yetiştirilmektedir.
Baklagil bitkileri olarak nohut, fasulye, fiğ ve burçak yetiştirilmektedir. Sulama
sistemlerinin geliştirilerek tesis edilmesi, sulanabilen alanların büyütülmesiyle
bu gibi bitkilerin yetiştirilmesi yıldan yıla artış göstermektedir. Endüstri bitkileri
olarak; patates, şeker pancarı ve şeker pancarı tohumu yetiştirilmektedir.
Bunlardan şeker pancarı Göynük ve Mudurnu ilçelerinde; şeker pancarı
tohumu ise Merkez ve Yeniçağa ilçelerinde yetiştirilmektedir. Yağlı
tohumlu bitkilerden kayda değer olarak Göynük ilçesinde ayçiçeği
yetiştiriciliği belirtilebilir. Yumru bitkilerden patates, soğan, sarımsak ve
hayvan pancarı yetiştirilmekte olup, bunlardan patates il için ekonomik değere
sahiptir. Patates, Merkez ilçe ve Yeniçağa’da yetiştirilmektedir. İl Merkezi
patates üreticisinin tohumluk deposu olarak bilinmektedir.
Bağ-bahçe bitkileri ve meyveler : İlde, genelde ikinci ürün olarak
sebzeler ekilmekte ve bazı çiftçilerin ana geçim kaynağı olmaktadır.
Seracılığın gün geçtikçe yaygınlaşmasıyla sebze üretiminde son derece verim
artışı olmuştur. Sebzeler genelde iç piyasada tüketilmektedir. Son yıllarda
bazı sebzelerin il dışına da gönderilerek tüketilmesiyle il ekonomisine katkı
sağlanmaktadır. Bu bakımdan, son zamanlarda sebze üretiminde hızla artış
görülmüştür. Bu artışta sulamanın önemi büyüktür.
Sebze üretimine ayrılan yaklaşık 3300 hektarlık alan, yaprağı yenen
sebzeler, baklagiller, meyvesi yenen bitkiler arasında nerdeyse eşit
paylaşılmaktadır. Kalan 200-300 hektarlık alan ise soğan ve yumru köklü
sebzelere ayrılmaktadır. İl genelinde meyve üretimi elma ve üzüm üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Elma yoğun olarak Seben ilçesinde yetiştirilmektedir. Bu meyvelerin işlenmesi
ve depolanması ile ilgili tesisler ilde mevcuttur. Ancak Seben ilçesinde
elmanın ekonomik değerinin artırılabilmesi için yeterli sayıda tesisin olması
önem kazanmaktadır.



kelebek
kelebek script

BoLu SağLık Ve SağLık KuruLuşLarı


İlimizde sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığı’na bağlı kuruluşlar, Çalışma Bakanlığı’na bağlı Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi ile özel kuruluşlar tarafından yürütülmektedir.

Yapımının büyük bir kısmı biten, hizmete açılmasını önümüzdeki yıllar içerisinde beklediğimiz AİBÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin, ilimize beklediğimiz ölçülerde hizmet vereceği inancındayız. İlimizde Sağlık Bakanlığı’na bağlı 4 Devlet Hastanesi, 1 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, 1 Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi olmak üzere toplam 6 hastane; 5 sağlık merkezi(2’si faal değil Dörtdivan ve Yeniçağa); 1 SSK Hastanesi; 31 sağlık ocağı; 73 ü hizmet binasına sahip, 37 si hizmet binası olmayan toplam 110 köy sağlık evi ve 87 mahalle sağlık evi olmak üzere toplam 197 köy ve mahalle sağlık evi; 2 verem savaş dispanseri, 1 AÇS (Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi), 1 halk sağlığı laboratuarı ve 1 112 acil yardım ve kurtarma merkezi, 4 de acil yardım istasyonu mevcuttur.

Ayrıca SSK Hastanesine bağlı Mengen’de 1 dispanser bulunmaktadır. İlimiz merkezinde ve Gerede’de olmak üzere 2 sağlık meslek lisesi bulunmaktadır. Bu okullarda, 377 öğrenci eğitime devam etmektedir. İlimizdeki 10 yataklı tedavi kurumunda 774 yatak mevcut olup, 311 kişiye 1 yatak düşmektedir.

Bu kurumlarda 309.052 poliklinik yapılmış bunun sonunda 11.909 hasta servise yatmış, bunların 87 si ölmüştür. Yine 1.291 büyük, 1.229 orta, 525 küçük olmak üzere 3.045 hasta ameliyat olmuştur.
İlimizdeki sağlık kurumlarında toplam 1.345 personel görev yapmaktadır. Bazılarını rakamsal olarak ifade etmek gerekirse 74 uzman doktor, 140 pratisyen doktor, 7 diş tabibi, 59 sağlık memuru, 1 psikolog, 3 fizyoterapist, 25 Çevre Sağlık Teknisyeni, 6 baş hemşire, 301 hemşire, 230 ebe ve 2 eczacı olarak sayabiliriz. İlimiz merkezinde 46, ilçelerimizde de 30 tane olmak üzere toplam 76 eczane faaliyet göstermektedir.

Sağlık ocaklarımızda 2001 yılı son altı ay içerisinde 153.733 muayene yapılmış, bu muayenelerden 23.319 u bir üst kuruma sevk edilmiştir. 626 küçük cerrahi müdahale yapılmış, 1.543 adli vaka görülmüştür.

Ayrıca 167 defin ruhsatı verilmiştir. Laboratuar çalışmaları olarak 1.054 idrar tahlili, 4.536 kan tahlili, 83 sıtma kanı tahlili, 61 dışkı tahlili, 1.811 gebelik testi, 263 diğer olmak üzere 7.808 işlem gerçekleştirilmiştir. 2001 yılında ilimizde yapılan doğumların % 97,2 si sağlık personeli yardımı ile gerçekleşmiştir.

Ülke geneli için bu oran % 94,2 dir. Tüm doğumların sağlık personeli yardımı ile sağlıklı koşullarda gerçekleştirilmesi için hizmet içi eğitim programları yapılmıştır. İlimizde tam aşılılık oranı % 87 olup, ülke genelinde bu oran % 84 tür. Tam aşılılık oranının % 90’ın üzerine çıkarılabilmesi amacı ile saha çalışmalarındaki aşı tespitlerinde daha titiz davranılması için gayret edilmektedir.

İlimizde 2 kan merkezi (İ.B.Bolu Devlet Hastanesi ve İ.B. Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi), 1 de kan istasyonu (Bolu SSK Hastanesi) bulunmaktadır. 2001 yılı son altı aylık dönem içerisinde bu birimlerden 1.366 ünite kan temin edilmiştir. Temin edilen kanların % 82,8 i yataklı tedavi kurumlarında kullanılmış, % 8,2 si imha edilmiş, % 1,5 u başka kurumlara verilmiş, % 7,3 ü gelecek aylara devredilmiştir.

Temin edilen kanların 195 i bağış, 1.031 i ise hasta yakınlarından temin edilmiştir. Donör, alıcı ve poliklinik çalışmalarına ait olmak üzere çeşitli konularda 30.067 test yapılmıştır. İlimizde çalışmalarına 17.08.2000 tarihinde başlayan ve hayati bir görev üstlenen 112 Acil Yardım ve Kurtarma birimi 4 istasyonuyla görevine devam etmektedir. Komuta merkezinde 2 hemşirenin yirmi dört saat görev yaptığı birimde, 15 doktor, 12 hemşire, 12 sağlık memuru, 12 şoför, 1 hizmetli çalışmaktadır.

2001 yılı içerisinde müdahale edilen vaka sayısı 464 olmuştur. Olay yerine ulaşım süresi, şehir içinde 2-5 dakika arası, otoyolda ise 7-10 dakika arasındadır. 2001 yılında ishal nedeniyle toplam 1.931 çocuğun (5 yaş altı) sağlık kuruluşlarına getirildiği görülmüştür. Bu rakam toplam 0-5 yaş nüfusun % 11 ine tekabül etmektedir. 2000 yılı için bu oran ülke genelinde % 29,7 dir.

Bu konuda halkın sağlıklı su kullanması için su kaynaklarından ve şebekelerden düzenli olarak örnekler alınmakta, ishalde beslenme ile ilgili olarak halk eğitim faaliyetlerinde bulunulmaktadır. Temiz içme suyuna hiç ulaşamayan hane halkı sayısı il genelinde 2.465 olup, 270.654 olan toplam genel nüfusun %0 9 (binde 9) una tekabül etmektedir.

Temiz içme suyuna ulaşamayan ünite kalmaması için, susuz veya suyu yetersiz köylerden gelen talepler doğrultusunda su araştırmaları ve malzeme yardımları yapılmaktadır. İlimizde kanalizasyona ulaşamayan nüfus genelde kırsal alan nüfusu olup, bu rakam 93.791 dir. İl genel nüfusunun (270.654) % 34,6’sına tekabül etmektedir. Kanalizasyonu olmayan köylerden gelen talepler doğrultusunda gerekli çalışmalar yürütülmektedir.

2001 yılında ilimizde 54 bebekte düşük doğum ağırlığı tespit edilmiştir. Düşük doğum ağırlıklı doğumları en aza düşürmek için sık gebeliklerin azaltılması, ileri ve erken yaşlardaki gebeliklerin önlenmesi için gebe takiplerinde anne adayının beslenmesi konusunda bilgilendirilmesi çalışmaları yapılmaktadır. İlimizde 2001 yılı içinde 0-5 yaş arası çocuklarda ölüm olayı 63 tür. Bu rakamın toplam 0-5 yaş nüfusuna oranı %0 36 (binde 36) dır.

Bu oran ülke geneli için %0 52 (binde 52) dir. 0-5 yaş grubunda en sık ölüm nedenleri aşı ile önlenebilir hastalıklar ve ishalli hastalıklardır. Bebek ölümlerini en aza indirmek için aşılama ve eğitim çalışmaları devam etmektedir. İlimizde 15-49 yaş grubu evli kadınların 24.088 i aile planlamasında etkin yöntem kullanmaktadır (% 39,1). Bu oran ülke genelinde %37,7 dir.

Bu konuda her ilçede RİA uygulaması için yeterli üniteler oluşturularak, personel eğitimi yapılmıştır. İlimizde toplam 30 sağlık ocağından 21 inde RİA uygulaması yapılabilmektedir. Bu çalışmaları rakamlar ile açıklayacak olursak doğum kontrolü amacıyla sarf edilen malzemeler 2.264 hap, 33.946 kondom, 351 Ria, 33 tüp ligasyondur.

Refika Baysal Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezinde yapılan AÇEV (Ana Çocuk Sağlığı Eğitim Vakfı) eğitimine 114 anne iştirak etmiştir. Bulaşıcı hastalıklar konusunda yürütülen çalışmalarda boğmaca, difteri, tetanoz, çocuk felci, kızamık, tbc. ve hepatit B gibi hastalıklardan kaynaklanan ölüm oranları ve bunlara bağlı komplikasyonlar yok denecek kadar asgariye indirilmiş, 2001 yılı içerisinde ise bu hastalıklardan dolayı ölüm vakası görülmemiştir.

İlimiz verem savaş dispanserlerinde 5.667 hasta muayene edilerek, 17 yeni vaka tespit edilmiş, 4.413 radyolojik araştırma yapılmış ve 114 kişiye de ilaç yardımı yapılmıştır. İlimizde 7 kadın, 16 erkek olmak üzere toplam 23 adet frengili hasta tespit edilmiştir. Tüm hastaların en az 1-2 defa kan kontrolleri yaptırılarak ilgili sağlık ocaklarınca takip ve tedavileri yaptırılmaktadır.

Bölge dışına çıkan hastalar için ilgili Sağlık Müdürlüklerine bilgi verilerek takipleri yapılmaktadır. İzzet Baysal Vakfı, 1986 yılı sonunda kuruldu. Vakfın amacı; Bolu başta olmak üzere Türkiye çapında eğitim ve sağlık ile ilgili yatırımları, donanımları ile birlikte yapıp, karşılıksız memleketin ve milletin hizmetine sunmak, zeki, çalışkan ve maddi desteğe muhtaç çocuklara burs vererek, onların vatana, millete hizmet için yetişmelerini sağlamak ve başarılı olanları ödüllendirmek diye özetlenebilir.

Vakfın öz varlığı, İzzet Baysal’ın vergisi ödenmiş tasarruflarının vakfa aktarılmasıyla oluşmuştur. Her sene vakfın özvarlığı gelirinin % 80’i vakıf amaçlarına harcanmakta, % 20’si özvarlığa aktarılmak suretiyle enflasyona karşı korunmaktadır. Vakfın bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğu yatırımlarla ilgili veriler aşağıdadır:

Vakıf tarafından yapılan 37 ilk ve ortaöğretim tesisine 11.606.574.000.000.-TL; 53 sağlık ve sosyal hizmetler tesisine 16.293.721.000.000.- TL; 25 Yüksek öğrenim tesisine 44.161.970.000.000.- TL harcanmıştır. Vakfın 2002 yılı yatırım bütçesi 8.500.000.000.000.- TL dir. Vakfın kuruluşundan itibaren yapmış olduğu toplam yatırım miktarı 80.562.265.000.000.- TL dir.

İzzet Baysal Vakfı'nın Sağlık Hizmetine Kazandırdığı Sağlık Tesisleri



35 adet İzzet Baysal Sağlık Evi (Bolu merkez ve ilçe köylerinde)

Bolu merkez ilçeye 5 nolu İzzet Baysal Sağlık Ocağı

Bolu Refika Baysal Ana Sağlık Merkezi, Misafirhane ve Hemşire Eğitim Merkezi

Bolu İzzet Baysal Acil Servis Ünitesi

Bolu Mehmet Baysal Hemşire Eğitim Merkezi

Bolu Emine Baysal Hasta Pavyonu

Bolu İzzet Baysal Hemodiyaliz Ünitesi

Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi Külliyesi (200 yataklı)

Bolu Devlet Hastanesine Sterilizatör

Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi Sosyal Hizmet Binası

Bolu SSK Hastanesine Otoanalizatör ve 6 adet Hemodiyaliz Cihazı

İzzet Baysal Hastanesi Bulvarı (Belediye eliyle)

İzzet Baysal Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi.



kelebek
kelebek script

BoLu Ekonomik Yapısı

Ankara ve İstanbul gibi iki büyük metropolün arasında yer alan Bolu ili
ulaşım ve konum itibariyle, sosyo-ekonomik gelişme için önemli bir üstünlüğe
sahiptir. Tarım ve tarıma dayalı sanayi ve turizm alanlarındaki potansiyeline
ve üniversite kenti özelliklerine rağmen, sosyo-ekonomik gelişmesini yeterince
gerçekleştirememiştir.
Bolu ili 1973 yılında Kalkınmada Öncelikli Yöreler (KÖY) kaps*****
alınıp teşvik tedbirlerinden yararlandırılmış, 1980 yılında KÖY kapsamından
çıkarılarak normal yöreler kaps***** alınmıştır.
Bolu tarım ve ticaret ağırlıklı bir ekonomik yapıya sahiptir. Gelişmiş
sanayi merkezlerine yakın konumlanmasına, geleneksel sanayi merkezlerinin
ard bölgesinde yer almasına, sanayi kuşağı iller arasında bulunmasına
rağmen, sanayileşmesini sağlayamamış, tarım ve ticaret ağırlıklı ekonomik
yapısını uzun süre korumuştur.
Bolu ilinin, 1987-1997 dönemindeki GSYİH’nın ortalama sektörel
paylarının yüzde dağılımına bakıldığında tarımda 31,7 , sanayide 20,0 ve
hizmetlerde 48,3’dür. Tarım, sanayi ve hizmetler sektörünün GSYİH’daki
payları, Karadeniz bölgesinde sırasıyla; yüzde 25,9, 22, 52,1 ve Türkiye
genelinde sırasıyla yüzde; 16,1 , 27,2 , 56,7’dir. Bu göstergelere göre, Bolu
ilinin tarımda; Bölge ve Türkiye ortalamasının üzerinde, sanayi ve
hizmetlerde; Bölge ve Türkiye ortalamasının altında olduğu gözlenmektedir.
İlin gelişmesinde, son yıllarda tarım sektöründeki gerilemenin yanısıra,
1999 yılındaki depremlerin ve Türkiye ekonomisinin son yıllarda yaşadığı
krizlerin olumsuz etkileri olmuştur.
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde meydana gelen depremler,
başta imalat sanayii kuruluşları olmak üzere, işletmelerde önemli üretim ve
istihdam kayıplarına yol açmıştır. Özellikle düşük kapasite çalışan işletmeler
nedeniyle üretim ve istihdam kayıpları meydana gelmiştir.
1988-1992 yılları arasında, GSYİH’da % 7,8 gibi ülke ortalamasının da
üzerinde bir büyüme yakalayan Bolu ili, 1993-1997 yılları arasında büyüme
hızını sürdürememiş ve bu dönemde büyüme hızı % 0,8 olarak
gerçekleşmiştir.
1999 yılında cari fiyatlarla 777 trilyon TL olan il gayrisafi
hasılasının,Türkiye Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) içindeki payı yüzde
0,9'dur. 1999 yılında Bolu ilinin büyüme hızı bir önceki yıla göre gerilemiş ve
yüzde –1,7 olarak gerçekleşmiştir.
Devlet İstatistik Enstitüsü’nün verileriyle, 1998 yılında 3.758 dolar olan
kişi başına düşen GSYİH, 1999 yılında yüzde 11,9'luk bir azalışla 3.308
dolara gerilemiştir (İl statüsünü kazanan Düzce ve bu ile bağlı ilçeler de,
GSYİH değerleri içinde yer almaktadır).
Bolu ilinde, 1987-1999 döneminde yıllık ortalama kişi başına GSYİH
miktarı 1987 yılı fiyatlarıyla, 1.556.136 TL.dır. Bu değer, aynı dönemdeki
Bölge ortalamasının (1.106.160 TL.) üzerinde ve Türkiye ortalamasının
(1.574.424 TL.) altındadır.
Bolu ilinde, 1987-1999 yılları içerisinde GSYİH incelendiğinde (1987 yılı
fiyatlarıyla); 1987 yılında, 622.6 milyar TL. olan GSYİH, yıllar itibariyle giderek
artarak 1998 yılında maksimum değeri olan 989.4 milyar TL.ya yükselmiş ve
1999 yılında ise 972.9 milyar TL. olarak gerçekleşmiştir.
Bolu ilinin, 1987-1997 dönemindeki GSYİH yıllık ortalama sektörel
büyüme hızı aşağıdaki Tabloda verilmiş olup, büyüme hızı tarım sektöründe
Bölge ortalamasının üzerinde, Türkiye ortalamasıyla eşit, sanayi ve hizmetler
sektöründe ise, Bölge ve Türkiye ortalamalarının üzerindedir.



kelebek
kelebek script

BoLu MadenciLik

İlin en önemli yeraltı zenginliği linyit kömürüdür. Bolu-Mengen arasında

işletilmekte olan zengin rezervler, nitelikli linyitler arasında sayılmakta ve

önemli ölçüde kömür ihtiyacı, Göynük Kömür Ocakları’ndan temin

edilmektedir. 2001 yılı için planlanan üretim hedefi 150.000 tondur. Seben

İlçeler

merkezinde demir, dolomit, mangan

ri dolaylarında linyit rezervleri, il m

yatakları bulunmaktadır. Seben İlçesi'nde mermer yatakları işletilmekte,

Göynük ve Seben ilçeleri'nde de renkli mermer rezervleri olduğu bilinmektedir.

Ayrıca alçıtaşı, kireç taşı ve kalker yataklarından da yararlanılmaktadır.



kelebek
kelebek script

BoLu / Coğrafya


Topraklarının yarıdan fazlası ormanlarla kaplı olan Bolu'nun yüzey şekillerinde dağlar, platolar ve ovalar önemli yer tutar. Önemli dağları güneyde Bolu Dağları , Abant Dağları , kuzeyde Sünnice Dağları , Çele Doruğu , Gerede'nin kuzeyinde Arkot ve Göl Dağları'dır. En güneyde ilk iki sıradan daha yüksek olan ve genel olarak Köroğlu Dağları adı verilen volkanik dağlar uzanır.

Yöre, yağış zenginliği ve eğimlerin çokluğu nedeniyle irili ufaklı doğa ve baraj gölleri açısından zengindir. İldeki göllerden bazıları, Abant, Yedigöller, Gölcük, Yeniçağa, Çubuk, Sünnet, Karagöl, Karamurat, Sülük, Gölköy, Aladağ ve Saraycık'tır.

Bolu genellikle Karadeniz iklim tipinin içinde yer almaktadır. Bunun yanında güney bölümlerinde İç Anadolu iklim tipi de görülmektedir



kelebek
kelebek script

BoLu / Tarihçe

Yazılı belgeler, arkeolojik eserler ve tarihî kaynaklara göre, Bolu'nun tarihi, Bithynialılar ile başlamaktadır. Sırasıyla Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar Bolu ve çevresine hakim olmuşlardır.

Bolu yöresine Osmanlı akını ilk kez Osman Gazi tarafından başlatılmış, Bolu yöresinin tümüyle fethedilmesi ise Orhan Gazi döneminin ilk yıllarına (1324 -1326) rastlamıştır. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde yapılan Millî Mücadele sonunda Bolu, 10 Ekim 1923'de yeni düzenlemeler çerçevesinde vilayet haline getirilerek yeni bir yönetime kavuştu.










kelebek
kelebek script

Bolu / iLçeLer


Bolu ilinin ilçeleri; Dörtdivan, Gerede, Göynük, Kıbrısçık, Mengen, Mudurnu, Seben ve Yeniçağa' dır.

Dörtdivan: İlçede Yağbaşlar Köyün'de Bizans kale kalıntıları vardır. Yukarısayık ve Sorkun köyleri arasında bir tepede Himmet Dede Türbesi, Kılıçlar köyünde Kırklar Türbesi, Çalköy'de Şehriban Nine Türbesi, Merkez Camii yanında Secamehmet Dede Türbesi bulunmaktadır.Ayrıca Yağbaşlar Köyü Mürseller mahallesinde Ayvadibi Şifalı Suyu bulunur.Her yıl Temmuz ayı içinde Dörtdivan yaylalarında Köroğlu Şenlikleri yapılmaktadır.Çalköy, Çetikören, Karaçayır, Kapaklı ve Kirazlı en önemli yaylalarıdır.

Gerede: Asar Kale, Keçi Kalesi Kalıntıları, Kiliseli Han diye bilinen tarihi tüccar hanı, Yukarı Tekke Camii, Aşağı Tekke Camii Türbesi, Yıldırım Beyazıt Camii, Esentepe'deki Ramazan Dede Türbeleri, gezilip görülebilecek tarihi eserler ve yerlerdir. Esentepe bölgesinde kışın kış sporları ve kayak yapmak mümkündür. Ayrıca yaz aylarında çim kayağı yapma imkanı vardır. Her yıl Temmuz ayı içinde Esentepe'de geleneksel "Esentepe Yağlı Güreşleri" yapılır.Şehrin kuzeyinde Esentepe, Arkut Dağlarında yaylalar başlıca mesirelik alanlardır. Özellikle Gerede Yaylaları yayla turizmine çok uygundur. Gerede'nin güneyinde ise 1200 - 1500 m. yüksekliklerde bulunan yaylalardan en önemlileri Haşat, ve Zorpan yaylalarıdır.

Göynük: 20. yüzyıl başlarına ait eski Türk evleri bakımından zengindir. Göynük İlçesi, sahip olduğu 110 adet tarihi konut, 17 cami, türbe, çeşme ve hamam olmak üzere toplam 127 adet sivil mimarî eser sebebiyle "Kentsel Sit Alanı" ilân edilmiştir. Göynük'te ayrıca 1922 yılında yapılan 3 katlı Zafer Kulesi bulunmaktadır. Çubuk Yaylası, Arıkçayırı Yaylası, Bulanık Yaylası, Değirmenözü Yaylası, Hacımahmut Yaylası en önemli yaylalarıdır. Sünnet Gölü, Çubuk Gölü ve Çatak Köyü Kaplıcası görülmesi gereken turistik yerlerdir.

Kıbrıscık: Yaylaları ile ünlüdür. Köroğlu Dağlarının güney yamaçlarındaki düzlük alanlarda yer alan yaylalardan Belen, Karaköy, Kökez, Bölücekkaya, Kardoğan ve 1825 m. yükseklikte bulunan Devevira en önemlileridir.

Kıbrısçık- Beypazarı yolu üzerinde bulunan Karagöl, bir hektar genişliğinde oldukça derin bir göldür. Çevresi tamamen ormanlık olan gölde kamp yapmak için çok güzel yerler vardır. Gölde çok sayıda yaban ördeği olmasından dolayı avcıların uğrak yeridir. Göl kenarında bulunan bungalov tipi evlerde konaklama imkânı vardır.

Mengen: Mengen ormanlık bir bölgedir ve yüksek yaylaları bulunmaktadır. Başlıcaları; Soğucak, Akçakoca, Bürnük, Sırıklı, Çukur Yayla, Göl Yaylası, Aktepe, Ağalar, Küçükkuz, Civcivler, Mamatlar, Elemen ve Afşar Yaylalarıdır. Ödek, Kemal Savaş, Şirinyazı ve Hızarderesi Göletleri önemli mesire yerleridir. Mengen'in en büyük özelliği; çok ünlü aşçılar yetiştirmesidir. Her yıl Eylül ayının ilk haftasında geleneksel "Mengen Aşçılar ve Turizm Festivali" düzenlenmektedir.

Mudurnu: İl merkezine 52 km uzaklıktaki Mudurnu İlçesi eski Türk evleri bakımından önemli bir özelliğe sahiptir. İlçede bulunan 165 adet ev ve 8 Cami, çeşme ve hamam olmak üzere toplam 173 adet mimari değeri yüksek yapı nedeniyle "Kentsel Sit Alanı" ilan edilmiştir. Türk sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri ise "Armutçular Konağı" dır. İlçe sınırlarındaki Sülük Gölü, Karamurat Gölü, Ümran Tepesi ve yaylalar halkın dinlenme yerleridir.

Mudurnu'ya 5 km. mesafede bulunan Babas Kaplıcası'nın metabolizma hastalıkları ve hafif diabetliler üzerinde olumlu etkileri vardır. Konaklama tesisi bulunmaktadır. Mudurnu'nun 30 km. kuzeybatısında yeralan Sarot Kaplıcası Taşkesti - Ilıca Köyü hudutları içerisindedir. Bolu ili dahilinde bulunan bütün maden sularından ayrı bir özellik taşıyan kaynak, sıcak ve sülfatlıdır.

Seben: İl merkezine 52 km uzaklıktaki Seben İlçesi Kiraz Dağı çevresinde toplanmış, ortalama 1400 m. yükseklikteki yaylalarla çevrilidir. Bu yaylaların en önemlileri Gerenözü ve Kızık yaylalarıdır. Kızık Yaylasının evleri, değişik mimarisiyle dikkati çeker. Bu evler hiç çivi kullanmadan, çam ağaçlarından çatkılı, kenetleme ve birbirine geçme şeklinde yapılmıştır. Yerden yüksekçe yapılmış merdivenler, geniş ocakları ve kendine özgü eşyaları ile bu evler değişik özellikler taşırlar.

Seben İlçesinin 14 km. güneyinde, Kesenözü Köyünde bulunan Bağlum Kaplıcaları mide, safra kesesi, solunum ve dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri olduğu bilinmektedir.

Yeniçağa: İl merkezine 37 km uzaklıktaki Yeniçağa İlçesi Ankara-İstanbul karayolu üzerindedir. İlçenin hemen kıyısında uzanan Yeniçağa Gölü kıyı boyunca uzanan ağaçları ile güzel bir mesire yeridir. Gölde tatlı su balıklarından karabalık avlanabilir




kelebek
kelebek script

BoLu

GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 11.051 km²

Nüfus: 380.543 (1990)

İl Trafik No: 14

Yeşil ve mavinin kucaklaştığı, birlikte uyuyup uyandığı, rüzgârın başı dumanlı dağlarda efsanelerin en dramatiklerinden birini hâlâ fısıldadığı, binlerce yıldır bir çok uygarlığın filizlenip boy attığı ve meyvelerini bıraktığı şehirdir Bolu.

Bolu'nun, tabiat, insan ve tarihin el ele verip yoğurduğu güzelliklerini görmek, dağların söylediği Köroğlu türkülerini işitmek isteyenlerin şehre ulaşması hiç de zor değil. Bolu, Ankara ve İstanbul'un neredeyse tam ortasında bu iki merkezi birbirine bağlayan ana yolun üstündedir.




kelebek
kelebek script

Artvin / Şavşat

Tarih, Coğrafi Yapı, Nüfus, İdari yapı

Şavşat, M.Ö.900-650 yılları arasında Urartu ve Kimmerler, daha sonraları sırasıyla Saka Türkleri, Romalılar ve Sasanilerin egemenliği altına girmiştir. Yavuz Sultan Selim'in Trabzon Valiliği sırasında Rize ilinin Osmanlı topraklarına katılması sonrasında, Artvin, Ardanuç, Şavşat ve Borçka çevreleri de Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Yavuz Sultan Selim'in Trabzon'dan ayrılması üzerine Şavşat, Ardanuç , Oltu, Tortum ve Artvin yeniden Osmanlı Devletinden ayrılmışlardır. 1829 yılında Ardanuç Sancağına bağlanan, 1877 - 1878 Osmanlı Rus savaşı sonrasında da 13 MART 1878 de imzalanan Berlin Antlaşması ile Batum, Kars ve Ardahan ile birlikte Çarlık Rusya'ya bırakılan ilçe, 1879 tarihinde resmen kesinleşen Osmanlı - Rus sınırı ile de Artvin, Ardanuç ve Borçka ile birlikte Anavatandan koparılmıştır. Daha sonra 1921 yılında imzalanan Gümrü Anlaşması ile Doğu sınırlarımız çizilmiş oldu. Şavşat ilçesi 27 Şubat 1921 tarihinde Ardahan Sancağına bağlı olmak üzere ilçe haline getirilmiş, 7 Temmuz 1921 tarihinde ise Artvin İline bağlanmıştır.

Şavşat, doğuda Ardahan il merkezi ile Hanak İlçesi, kuzeydoğuda Posof İlçesi, güney ve güney batıda Ardanuç, batıda Artvin Merkez ve Borçka İlçesi, kuzeyden de Gürcistan Devleti ile çevrilidir.

1.317 kilometrekarelik dağlık ve engebeli bir arazi üzerine yayılmış bulunan Şavşat İlçesinin dört yanı yüksek dağlarla çevrilidir. 3.537 metreye yükselen Karçkal dağları, ilçenin batı ve kuzeybatı yönünü sınırlandırır. Kuzeyde 2.250 metre yükseklikteki Sivritepe (Arsiyan) dağları ile 3.000 metreyi aşan Cin dağları bulunmaktadır.

Doğuda Ardahan-Artvin sınırlarını teşkil eden Yanlızçam sinsilesinden 2.650 metre yükseklikteki Sahara Dağları, Güneyde ise 3.050 Metreyi bulan Karagöl dağları vardır. İlçenin rakımı minimum 950 metre, maksimum ise 1800 metredir. İlçe Merkezin rakımı 1100 metredir.
Şavşat ilçesi Akarsu bakımından zengindir. İlçede çok sayıda buzul gölü bulunmaktadır. Göllerin en büyüğü Karagöl dağlarında bulunan ve bu dağa kendi adını veren Karagöl'dür. Bol miktarda alabalık bulunan gölden sulama amaçlı olarak yaralanılmaktadır. Meşeli Köyü orman içi mevkiinde Milli parklar kapsamı içerisinde bulunan ikinci bir karagöl mevcut olup piknik, mesire yeri özelliğine sahiptir. Pınarlı köyü yakınlarında Balık Gölü, Arsiyan yaylasında ise Kız Gölü, Boğa Gölü ve Koyun Gölü isminde göller bulunmaktadır.

İlçe dahilinde şifalı maden suları mevcuttur. Bunlardan Çermik-Çoraklı Köyü sınırları içerisinde bulunan sıcak su kaplıcası romatizmal hastalıklara iyi gelmektedir. İlçede Karadeniz iklimi ile karasal iklim arasında bir geçiş iklimi hakimdir. Yüksek rakımlı olan yerlerde kışlar çok uzun sürer. Bu bölgelerde kasım ayında başlayan kar yağışları nisan ayı ortalarına kadar sürer.
İlçe bitki örtüsü bakımından zengindir. Zengin orman alanları mevcut olduğu gibi alçak rakımlı yerlerde her türlü geniş yapraklı ağaçlara da rastlanır.

Yüzölçümü 1.317 kilometrekare olan İlçenin genel nüfusu 25.624 olup, İlçe Merkez Nüfusu 7.325 Köylerin Toplam Nüfusu 18.299 dur. İlçede nüfus artış hızı %o (-) 23.09, nüfus yoğunluğu 19 kişidir. İlçenin Merkez Belediyesi ile Meydancık Belde Belediyesi ve 61 köyü bulunmaktadır. Köylerde binalar genellikle iki katlı olarak ve ahşaptan yapılmıştır.

Eğitim - Öğretim ve Kültürel Yapı

İlçe genelinde, 2002-2003 Eğitim ve Öğretim yılında 1 adet anaokulu, 27 adet ilköğretim okulu, 1 adet yatılı ilköğretim okulu, 1 adet pansiyonlu ilköğretim okulu ve 3 adet lisede toplam 2.859 öğrenci eğitim ve öğretim görmüştür. Şavşat, turizm potansiyeli açısında son derece zengin bir ilçedir. Köy ve yaylalarında ahşap mimari yapı özelliklerine sahip evleri, ormanlık alanları, yaylaları, gölleri ve yürüyüş parkurları alanları ile eşsiz doğal güzelliklere sahiptir. İlçede her yıl temmuz ayının dördüncü haftasında, kaymakamlık ve ilçe belediye başkanlığınca düzenlenen Sahara Pancarcı Festivali büyük ilgi görmektedir.

Sağlık Hizmetleri

İlçede 50 yataklı devlet hastanesi, 7 Sağlık Ocağı, 39 köy ve mahalle sağlıkevi bulunmaktadır. Bu kurumlarda görevli 2'si uzman 23'ü pratisyen 25 hekim, 87 yardımcı sağlık personeli mevcuttur.

Ekonomik Yapı

Şavşat, Artvin'in diğer ilçelerinde olduğu gibi engebeli araziye sahip bir ilçedir. İlçede, tarımsal arazilerin sınırlı olması, sanayi tesislerinin bulunmaması, başlıca diğer sektörlerin de gelişmemiş olmasının sonucu olarak istihdam olanakları yetersiz kalmaktadır. Gelişime uygun potansiyeli bulunan turizm sektörünün ilçe ve il ekonomisine katkısının artırılması amaçlı çalışmalar sürdürülmektedir. İlçe ekonomisi büyük ölçüde tarımsal üretime dayalıdır. Tarımsal üretim, ağırlıklı olarak, geleneksel aile tipi işletme yapısı şeklinde görülür. İlçe ekonomisinde önemli yeri bulunan hayvancılık, giderek azalan bir trend izlemektedir. 61 köyü bulunan ilçede, 16.037 adet büyükbaş ve 12.535 adet de küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Hayvancılık açısından son derece elverişli imkanlara sahip ilçede, hayvancılığın teşvik edilmesi amaçlı çalışmalar sürdürülmekte olup, bu kapsamda yönlendirme ve kamusal destekler sağlanmaktadır. Şavşat büyük ve küçükbaş hayvancılık yanında arıcılık açısından da son derece uygun koşullara sahiptir. Arıcılık alanında da üreticilere, kamusal imkanlar dahilinde teşvik ve yönlendirme desteği sağlanmaktadır. Başlangıcında, Çoruh havzasında uygulanan seracılık-örtü altı yetiştiriciliğinin iklim koşullarının uygunluğu ve çiftçilerden gelen talepler üzerine il genelinde yaygınlaşması ile Şavşat'ta da seracılık faaliyetlerine başlanılmıştır. 1997 yılında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Dayanışma Vakfı parasal desteği ile başlatılan seracılık faaliyetleri yaygınlaşmaktadır. Bu kapsamda amaçlanan yeni istihdam alanlarının yaratılması, tarımsal üretimde çeşitlilik ve verimin sağlanması hedefine ulaşılmıştır. 1317 kilometrekare yüzölçümü bulunan ilçenin tarım arazisi varlığı 175.696 dekar, sulu arazisi 54.840 dekar, kuru tarım alanı 120.856 dekar, mera alanı 364.166 dekar, orman alanı 552.565 dekar ve kültür dışı arazi de 224.573 dekardır. İlçenin tarım arazileri genellikle çayır olarak değerlendirilmektedir. İlçede yetiştirilen başlıca ürünler patates, armut, elma, ayva, erik, kiraz, kızılcık ve cevizdir. İlçede Tarım kesimi ile Esnaf kesimine kredi sağlayan Ziraat Bankası bulunmaktadır.





Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 709x491 ve %3$sKB ) Buraya Tıklayın



kelebek
kelebek script

Artvin / YusufeLi

Tarih, Coğrafi Yapı, Nüfus, İdari Yapı

İlçenin ilk kuruluşu Erzurum sancağına bağlı 1879 yılında Kiskim (Alanbaşı Köyü) adı ile gerçekleştirilmiş, İlçe merkezi bir süre sonra Öğdem'e nakledilmiş, 1894 yılında da Ersis'e (bugünkü Kılıçkaya Beldesi) alınmıştır.

İlçe merkezi 26 Haziran 1926 tarih ve 877 sayılı Kanunla tekrar Öğdem'e nakledilerek Artvin'e bağlanmıştır.1933 yılında Artvin'in ilçe olmasıyla Yusufeli İlçesi tekrar Erzurum'a bağlanmıştır.1936 yılında Merkezi Artvin olmak üzere kurulan o günkü adı ile Çoruh Vilayetine bağlanmış daha sonra 16 Şubat 1950 tarih ve 3531 sayılı Kanunla bugünkü yerine nakledilerek Yusufeli İlçe Merkezi haline getirilmiştir. İlçe, bugünkü adını 1912 yılında Dahiliye Vekaletinin emri gereğince Kiskim ve Keskin isimleri karıştırıldığından Veliaht Yusuf İzzettin Efendinin ismine izafeten almıştır.

İlçe, coğrafi konum itibariyle çok engebeli, dağlık-kayalık bir alana sahiptir. Yerleşim merkezleri genelde Çoruh Nehri ve Barhal Çayının kıyısı boyunca uzanmıştır. İklimi tarım ve hayvancılık için elverişlidir. İlçe, Çoruh Nehri ile Barhal Çayı'nın birleştiği bir vadide kurulmuş olup, doğusunda Erzurum İli Olur ve Oltu İlçeleri, güneyinde yine aynı İlin Uzundere ve İspir İlçeleri, batısında, Rize İlinin Ardeşen İlçesi, kuzeyinde ise Artvin İli Arhavi, Borçka, Murgul ve Rize İli Fındıklı İlçesi yer alır. İlçenin İl Merkezine uzaklığı 104 Km.dir.

Denizden yüksekliği 560 metre, yüzölçümü 2327 kilometrekaredir. İlçede kara iklimi hüküm sürer. İlçenin en büyük akarsuyu Çoruh Nehri'dir. Bunu Barhal ve Tortum Çayları takip eder. Çoruh Vadisinin uzunluğu Yusufeli sınırlarında 100 km.'dir. Bölge arazisi Altıparmak sıradağlarından, kuzeyden batıya uzanmış şekliyle belirginleşir. Ayrıca Gâvur Dağları'nın silsilesi, Aradağ'ı ve Karadağ'ı meydana getirmektedir. Yüksekliği 3428 metre olan Mersis kayalığı, 3515 metre yüksekliğindeki Demirdağ ile 3537 metre yüksekliğindeki Güngörmez dağı ilçenin başlıca yüksek rakımlı dağlarıdır. İlçe alanında verimli ve verimsiz olmak üzere toplam 224.771 hektarlık bölüm ormanlarla kaplıdır. Ağaç türü olarak Çam, Ladin, Köknar, Karaağaç, Meşe ve Yabanı Kavak cinsleri mevcuttur. Yusufeli, Artvin genelinde, dışa en çok göç veren ilçe konumundadır.İlçe nüfusu 1990 yılında 37.060 iken bu rakam 2000 yılında 29.133'e gerilemiştir.

İlçenin yıllık nüfus artış hızı %o (-) 24.07, nüfus yoğunluğu 13 kişidir. 59 Köy ve 1 Beldeden oluşan İlçenin Merkez Nüfusu 6105, köy nüfusu ise 23.028'dir. İlçeye bağlı belde belediyesi olan Kılıçkaya'nın nüfusu ise 2.659'dur. Yusufeli İlçesinde Merkez Mahallesi, Evren, Hasanağa, Kazım Karabekir, Erdemler Mahallesi ile, 1 Belde ,59 köy, 500'e yakın Mezra vb. yerleşim yeri mevcuttur. İlçede konut sıkıntısı çekilmemekle birlikte, İlçenin Baraj Gölü içerisinde kalacak olması dolayısıyla konut sektöründe önemli oranda bir gerileme görülmüştür.

Eğitim ve Öğretim, Kültürel Yapı

İlçe genelinde, 2002-2003 Eğitim ve Öğretim yılında 1 adet anaokulu, 39 adet ilköğretim okulu, 1 adet yatılı ilköğretim bölge okulu ve 4 adet lisede toplam 4.510 öğrenci eğitim ve öğretim görmüştür. Halk Eğitimi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğünce 2002-2003 öğretim yılı içerisinde 12 dalda 12 kurs açılmış olup, bu kurslara 180 kursiyer katılmıştır. İlçe Merkezinde ve Kılıçkaya Beldesinde birer halk kütüphanesi vardır. İlçenin manileri, türküleri ve halkoyunları kendine has güzellik ve özellik arz eder. Yusufeli, köy ve yayla şenliklerinin en yaygın olduğu ilçedir. Mayıs ayında başlayıp temmuz ayına kadar süren köy ve yayla şenlikleri, karakucak ve boğa güreşleri, çeşitli kültürel ve sanatsal etkinlikleri ile yoğun ilgi görmektedir.



Sağlık Hizmetleri

İlçede, 50 yatak kapasiteli 1 adet devlet hastanesi, 6 sağlık ocağı ve 38 sağlık evinde sağlık hizmetleri sunulmaktadır. Mevcut sağlık kurumlarında 2'si uzman 19'u pratisyen olmak üzere 21 hekim, 53 yardımcı sağlık personeli görev yapmaktadır.

Ekonomik Yapı

Nüfusun % 70'i gurbetçilikle, % 30'u da tarımla uğraşarak geçimini temin eder. İpek halıcılığı, halıcılık ve kilimcilik yeni aile işletmeciliği şeklinde evlere girmeye başlamıştır. Ayrıca Arıcılık, balıkçılık ve tavukçuluk gibi küçük aile işletmeleri ile aile ekonomisine katkı sağlanmaktadır. Sanayi tesisi bulunmayan ilçede istihdam sorunu yaşanmaktadır. İlçede ortalama yıllık bal üretimi 86.400 kg, süt üretimi 14.500. kg, meyve üretimi 9.790.4 ton, pirinç üretimi 435 ton'dur. İlçemizin yerleşim alanı oldukça engebelidir.

Tarım ticari amaçtan ziyade genel olarak aile ihtiyacına yönelik yapılmaktadır. Son yıllarda seracılık alanında önemli bir aşama kaydedilmiş olup, 1993 yılında İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığı ile 800 M2'lik alanda başlatılan seracılık çalışmaları, 2003 yılında 136 adet serada ve 40.247 metrekarelik alana ulaşmıştır.

İlçenin tarımsal alanlarının dağılımı; seracılık 40.247 metrekare, tarla ürünleri 3.658 hektar, bağ-bahçe ürünleri 1.450 hektar, sebze ürünleri 505 hektar, pirinç ekim alanı 120 hektar, zeytin dikim alanı 200 hektar, nadas 50 hektar şeklindedir. Ekime elverişli topraklarda çeltik, meyvecilik ve sebzecilik yapılmaktadır. İlçe Merkezi ile Kılıçkaya ve Narlık'ta kurulan Tarım Kredi Kooperatifleri tarımcılık yapan çiftçilere gübre, zirai alet vb. yardımlarda bulunmaktadır.

Hayvancılıktan genel olarak et, süt, yumurta, peynir ve bal elde edilmektedir. Hayvan ırkları genelde yerli ırktır. Hayvancılık 3-5 büyükbaş hayvan şeklinde ve bazı ailelerin 10-20 adet küçükbaş 5-10 kanatlı hayvancılık şeklinde aile işletmeleri yapısı ile sürdürülmektedir. Yörede 14.240 büyükbaş hayvan, 11.259 küçükbaş hayvan ile, 12.400 civarında kanatlı hayvan, 1.720 tek tırnaklı hayvan mevcuttur.

İlçede 10.800 fenni, 300 adet ilkel arı kovanı bulunmaktadır. Yıllık bal üretimi ortalama 86.400 kg. dır. Yörede az sayıda kümes hayvancılığı ve balıkçılık da yapılmaktadır. Yusufeli'nde yılık süt üretimi 14.500 tona ulaşmaktadır. Süt ürünleri üretimi daha çok aile tüketiminin karşılanmasına yöneliktir.

Nehir turizmi, dağ turizmi, yayla turizmi, av turizmi ve inanç turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip ilçe yerli ve yabancı çok sayıda turistin ilgisini çekmektedir.



kelebek
kelebek script

Artvin / Arhavi

Tarihi, Coğrafi Yapısı , Nüfus, İdari Yapı

1877 yılından sonra Batum ve Gönye havalisinin Rusların eline geçmesinden sonra Arhavi, Trabzon iline bağlı olan Rize Mutasarrıflığına bağlanmıştır. Bu tarihlerde Hopa ve Fındıklı ilçeleri bucak olarak Arhavi'ye bağlı iken, 1900 yıllıda Hopa ilçe olmuş, Arhavi de bucak olarak Hopa'ya bağlanmıştır. 1936 yılında Hopa ilçesi Artvin'e bağlanınca Arhavi bucağı da Artvin'e ait olmuştur. Arhavi, 1 Haziran 1954 yılında tekrar ilçe statüsüne kavuşmuştur.

Doğu Karadeniz Dağları'nın kuzeyine yerleşmiş olan ilçe, kuzeyden Karadeniz, batıdan Rize iline bağlı Fındıklı ilçesi, doğudan Hopa ilçesi, güneyden kısmen Murgul ve Yusufeli ilçeleri ile çevrilidir.

Yüzölçümü 314 kilometrekare olan ilçe, Kamilet ve Derecik olmak üzere 2 vadi üzerinde kuruludur. Arhavi, 1 belediye (ilçe), 30 köy ve 7 mahalleden oluşmaktadır. İlçenin genel olarak arazi yapısı engebeli ve dağlıktır. İlçe merkezi, köylerin aksine gerek iskana gerekse tarıma elverişli düz bir araziye sahiptir.

Doğu Karadeniz Bölgesinin tipik dağlık yapısının hakim olduğu ilçede, 3000 metreye yaklaşan zirvelere sahip olan dağlar (Çatalkaya-2985 m., Koyunyayla-2292 m., Mete-2142 m., Dikme-2068 m.) bulunmaktadır.



Deniz kıyısından 3000 M.ye çıkan dağlık yapıdan beslenen debisi ve akışı düzensiz bir çok derecikten beslenen ve yaklaşık 35 kilometre uzunluğundaki Arhavi (Kapisre) deresi ilçede mevcut tek akarsudur.

İlçede, yaylalar üzerinde irili ufaklı çok sayıda buzul gölü bulunmaktadır. Bunların başlıcaları; Nogadid, Sarıgöl, Alacagöl, Büyük Agara, Küçük Agara ve karagöllerdir.



İlçede tipik doğu karadeniz iklimi hakimdir. Yazları ılık, kışları serin geçmektedir. Her mevsimde yağış görülen ilçede nem oranı yüksektir. İklim şartları çay, fındık, mısır ve turunçgil yetiştiriciliğine elverişlidir.



Arhavi, diğer ilçelere göre nüfusu artan, dışa az göç veren yerleşim birimlerindendir. 1990 yılı sayım sonuçlarına göre nüfusu 18.351 olan ilçenin 2000 yılı sayım sonuçlarına göre köy nüfusu 5.278, merkez nüfusu 14.069 olmak üzere toplam 19.347'dır. İlçenin nüfus artış hızı (1990-2000sayım yıllarına göre) %o 5.29 kişi, nüfus yoğunluğu ise 65 kişidir.

Eğitim - Öğretim ve Kültürel Yapı

İlçe genelinde, 2002-2003 Eğitim ve Öğretim yılında 7 adet anaokulu, 8 adet ilköğretim okulu, 1 adet pansiyonlu ilköğretim okulu ve 3 adet lisede toplam 4.063 öğrenci eğitim ve öğretim görmüştür. İlçede, 1997 yılında Çarmıklı Eğitim ve Kültür Merkezinde açılan 1 adet sinema, haftada 2 gün yayınlanan 1 adet gazete bulunmaktadır.

Arhavi'de her yılın temmuz ayında Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığının organizasyonunda kutlanan Arhavi Altın Atmaca kültür ve Sanat Festivali düzenlenmektedir. Temmuz ayının ilk haftasında düzenlenen festival kapsamında çeşitli kültür ve sanat etkinlikleri ile sportif aktiviteler yapılmaktadır. İlçede çeşitli sportif aktivitelerin gerçekleştirilebildiği 1 adet spor salonu ile çim futbol sahası bulunmaktadır. Yöreye özgü bir etkinlik olarak atmaca avcılığının ilçe genelinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Ağustos ayında başlayan ve ekim ayı sonlarına kadar süren atmaca avında yakalanan ve evcilleştirilen atmacalar bıldırcın avında kullanılır ve av mevsiminin geçmesi ile de tekrar doğaya bırakılır.

Sağlık Hizmetleri

İlçede, 25 yatak kapasiteli 1 adet devlet hastanesi, 40 yatak kapasiteli 1 adet SSK hastanesi, 3 sağlık ocağı ve 11 köy sağlık evinde sağlık hizmetleri sunulmaktadır. Mevcut sağlık kurumlarında 4'ü uzman 14'ü pratisyen 18 hekim, 2 diş hekimi, 56 yardımcı sağlık personeli görev yapmaktadır.

Ekonomik Yapı

İlçe ekonomisi genellikle çay tarımına ve kısmen de fındık üretimine dayalıdır. İlçe genelindeki işlenebilir tarım arazisi yaklaşık olarak toplam 48.000 dekardır. Bu alanın 30.000 dekarı çaylık, 90.00 dekarı fındıklık, 7.000 dekarı da mısır ve diğer kalan kısmı ise sebze ve meyve alanıdır.

Bu tarımsal faaliyetlerden yaş çay üretimi 21.500 ton, kuru çay üretimi 3.870 ton tahmini fındık üretimi de 800 tondur. Arhavi'de, alternatif ürün alanında kivi üretiminde önemli bir gelişim sağlanmıştır. 1990-2002 yılları arasında çiftçilere yaklaşık 20 bin adet kivi omcası dağıtılmış ve 400 dekarlık bir alanda üretim gerçekleştirilmiştir.

İlçede, 1999-2002 yıllarında yıllık ortalama 50 ton kivi üretimi gerçekleştirilmiştir. İlçede ticari anlamda hayvancılık gelişmemiştir. Aile ihtiyacının karşılanması ve kısmen de pazara sunma amaçlı küçük ve büyükbaş hayvancılık mevcuttur. Arıcılık ilçede oldukça gelişmiştir. Büyük çoğunluğu gezgin olan 200 civarında belgeli arıcı mevcuttur.

İlçe, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca kafkas ırkı arı yetiştiriciliği açısından izole bölge kapsamına alınmıştır. İlçe yüzölçümünün yarısından fazlası ormanlıktır. Orman İşletme Müdürlüğü kayıtlarına göre 30.882 hektar genel sahanın 17.450 hektarı ormanlık alandır. Köylerin 20 adedi orman içi veya orman kenarı köyü özelliğini taşımaktadır. Yaygın ağaç türleri ise kayın, kızılağaç ve kestanedir.

İlçede ikisi çay fabrikası biri çimentolu yonga levha (BEYOPAN ), biri de ARSAN Silah fabrikası olmak üzere 4 adet sanayi tesisi mevcuttur Bu tesislerde, yıllara göre değişmekle birlikte ortalama 850-900 civarında daimi veya geçici personel istihdamı sağlamaktadır. İlçede, kooperatifçilik oldukça gelişmiştir. Mevcut kooperatiflerin 5 adedi tarımsal amaçlı, 6 adedi ticari amaçlıdır. Arhavi Ticaret ve Sanayi odasına kayıtlı 13 anonim şirket, 117 limited şirket, 6 kollektif şirket ile 22 kooperatif ve 180 adet de şahıs üye mevcuttur. Esnaf ve Sanatkarlar Odası üye sayısı 656, Çay Ekiciler Kooperatifi üye sayısı ise 3814 dür.

İlçede 3 adet banka şubesi bulunmaktadır.

Yapımı sürdürülen 100 işyeri kapasiteli Arhavi küçük Sanayi Sitesinin İlçe ekonomisine kazandırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.



kelebek
kelebek script

Artvin / Borçka

Tarih, Coğrafi Yapı, Nüfus

İdari Yapı Artvin ve Borçka'nın da içinde bulunduğu bölgeye ilk yerlerşenlerin Orta Asyadan gelen HURRİLER olduğu yazılı kaynakların incelenmesinden anlaşılmaktadır. M.Ö 2000 yılından başlayarak Hurilerin yöreyi de içine alan geniş bir bölgede devlet kurdukları bilinmektedir. Daha sonra Urartuların Hitit İmparatorluğunun yıkılması ile Borçka yöresine kadar yayıldıkları, M.Ö 720-714 yılları arasında Kimmerler, M.Ö 655de Sakalar daha sonra da Arsaklıların egemenlik kurduklaraı çeşitli kaynaklarda yer almaktadır.

M.S 576 Yılından itibaren bölgeye Bizanslılar hakim oldular. Halife Osman döneminde İslam Ordusu, 645 yılında Bizans ordusunu yenerek bu bölgeye hakim olmuştur. Sonraları Emeviler, Hazar Türkleri ve Bagratlılar bölgeye hakim olmuştur.

Büyük Selçuklu Devletinin kurulmasından sonra Artvin, Borçka, Şavşat, Yusufeli ve Ardanuç Selçuklu topraklarına katıldı(l063).Sonraları bölge Moğolların egemenligine girdi.



Borçka ve çevresi Yavuz Sultan Selim'in Trabzon Valiliği döneminde Osmanlı egemenliğine girdi. 1877-78 Osmanlı - Rus Harbinden sonra Kars, Ardahan, Artvin ve Batum ile birlikte Borçka da Anadolu'dan koparılarak Rus yönetimine bırakıldı. Bu tarihten sonra Borçka ve çevresi sık sık savaşlara sahne olmuştunr.

30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Antlaşması'ndan hemen sonra Batum, Artvin, Borçka ve çevresi İngilizlerce işgal edilmiş, İngilizlerin ayrılmasından sonra da bölgeye Gürcüler girmiştir. Gürcülerin hakimiyeti 9 Şubat l921 yılına kadar sürdü. T.B.M.M. ultimatonu ile Gürcüler bölgeyi terketmiş, 7 Mart 1921 yılında Borçka, Artvin ve çevresi kesin olarak Anayurda kavuşmuş oldu.

Borçka İlçesi 7 Temmuz l921 tarihinde ilçe olmuş, 26 Haziran l926 tarih ve 877 sayılı kanunla da Bucak haline getirilmiş, 28 Mayıs l928 tarih ve 1288 sayılı kanunla da yeniden İlçe statüsüne kavuşturulmuştur.

İlçe, Karadeniz bölgesinin doğu ucunda, Artvin-Hopa Yolu üzerinde Çoruh Nehrinin kıyısında şirin bir yerleşim yeridir. Yalçın ve geçit vermeyen karlı dağların, gür ormanların, yatakları derin ve hırçın akarsuların yarattığı eşsiz güzelliğe sahip olan Borçka'nın İl Merkezine uzaklığı 32 Km. dir.

Batısı Hopa, güneyi Artvin ve Murgul, doğusu Şavşat, kuzeyi ise Gürcistan Cumhuriyeti toprakları ile sınır oluşturan ilçenin denizden uzaklığı 36 kilometre ve rakımı 125 m.dir.

İlçe topraklarının büyük bir bölümünü sarp ve geçit vermeyen dağlar kaplamıştır. Çoruh vadisi bu dağlık bölgeyi ikiye ayırmıştır. Dağlar, çoğu yerde geniş vadi oluşumların olanak vermeyecek şekilde yüksektir. Söz konusu özellik tarıma elverişli toprakların geniş alanlara yayılmasını da engellemiştir. İlçede ovalık alan bulunmamaktadır. İlçe topraklarının büyük bir bölümünü Doğu Karadeniz sıra dağlarının doğu uzantısı kaplar. İlçenin doğusunda Çoruh vadisinin kuzeyinde yer alan en önemli kabartı Karçal Dağı'dır (3414 m). Çoruh vadisinin güneyde yer alan Balıklı Dağı Cankurtaran Geçidi ile geçit verir. Bu dağların uzantısı olarak yer alan irili ufaklı tepeler İlçe topraklarının engebeli görünümünü sağlar.

Dağ ve tepeleri ayıran derin vadiler, debi ve rejimi yüksek olan akarsu yataklarını oluşturur. İlçenin büyük vadisinde akan Çoruh Nehri, Artvin topraklarına Erzurum sınırlarından girer, Borçka'da Murgul, İçkale, Deviskel derelerini ve nihayet Aralık, Karşıköy ve Güreşen derelerini alarak Muratlı Köyüne geçer ve Gürcistan Cumhuriyeti sınırlarına girerek yurdu terk eder.

İlçenin önemli gölü Aralık Köyü yakınlarında bulunan Karagöl'dür. Çevresi ormanlık olup, eşsiz doğal güzelliğe sahiptir. Alanı 50.000 m2'dir. Karçal dağları eteklerinde bulunan Yıldız Gölü ilçenin ikinci gölünü oluşturur.

Borçka İlçesinde Karadeniz iklimi hakimdir. Yaz ve kış mevsimlerinde bol yağış ve ılık hava egemendir.

Bitki örtüsünü ağaçlar ve meralar teşkil eder. Meralar daha çok vadi tabanlarındadır. Dağların vadiye bakan yamaçları Ladin, köknar, çam ağaçlarının oluşturduğu orman denizi ile süslenmiştir. Yüksek kesimlerde ise bu ağaçlara meşe, kestane, kızılağaç gibi yapraklılar karışır. Orman gülleri, orman altı bitkileri ve eğreltiler ormanlık alanlarda dikkatı çeker. Tarıma elverişli arazinin az olması, ormanların tahribine neden olmuştur. Yöre ormanlarının çevre ve yurt ekonomisine katkısı büyüktür.

İlçenin 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı verilerine göre toplan nüfusu 27.654'dür. İlçe merkezinin nüfusu 9.008, köy nüfusu ise 18.646 kişidir.

Köylerin doğal yapısı, yaşam şartlarını zorlaştırdığından kırsal alanlardan şehir merkezlerine ve genellikle il dışına sürekli göç olgusu görülür.

İlçeye bağlı 1 Belediye, 4 Mahalle ve 36 köy vardır. İlçe merkezinde toplu yerleşim olmasına karşın, köylerde arazi yapısının dağlık olması nedeniyle dağınık yerleşim hakimdir. Tarımsal nüfusun çoğunluğu çay, fındık, tütün ve orman ürünleriyle iştigal etmektedir.

İlçede kamuya ait 1 ve özel sektöre ait 2 çay fabrikası bulunmaktadır.

Eğitim - Öğretim ve Kültürel Yapı

İlçe genelinde, 2002-2003 Eğitim ve Öğretim yılında 8 adet anaokulu, 26 adet ilköğretim okulu, 1 adet yatılı ilköğretim okulu, 1 adet pansiyonlu ilköğretim okulu ve 2 adet lisede toplam 5.034 öğrenci eğitim ve öğretim görmüştür. Bu kurumlarda görev yapan öğretmen sayısı 239'dur. İlçemizde Gençlik Spor Ilçe Müdürlüğü tarafından işletilen 1 Spor Sahası bulunmaktadır.

Sağlık Hizmetleri

İlçede, 30 yatak kapasiteli 1 adet devlet hastanesi, 110 yatak kapasiteli 1 adet SSK hastanesi, 4 sağlık ocağı ve 26 sağlık evinde sağlık hizmetleri sunulmaktadır. Mevcut sağlık kurumlarında 4'ü uzman 12'si pratisyen 16 hekim, 77 yardımcı sağlık personeli görev yapmaktadır.

Ekonomik Durum

İlçede yaygın olan çay ve fındık üretimi yöre insanın en önemli gelir kaynaklarını oluşturmaktadır. 1984 yılında hizmete açılan Muratlı Çay Fabrikası, çevre köylerde üretilen çay ürününü işlemektedir. 2002 yılı içerisinde 18.379 dekar alanda 4008 yaş çay üreticisinden 13.507 ton yaş çay alımı yapılarak 2.015 ton kuru çay üretimi gerçekleştirilmiştir. İşletmede 620 kişilik istihdam olanağı sağlanmaktadır. Zengin orman varlığının bulunduğu ilçede 17 marangöz atölyesi bulunmakta olup, bu atölyelerde genellkle 3 kişi çalışmaktadır. Tarımsal Kalkındırma kooperatiflerine ait 4 adet orman ürünlerini işleyen ve özel sektöre ait tesis bulunmaktadır. Yöre insanının önemli gelir kaynakları arasında orman ürünleri istihsali de bulunmaktadır.

İlçede hayvancılığın ekonomik yaşantıdaki payı azdır. 2002 yılı itibari ile 10.760 büyükbaş ve 3.453 küçükbaş hayvan bulunmaktadır.. Hayvancılık tamamen iç tüketime yöneliktir. Orman köylerinde arıcılık yaygındır. İlçede 10.711 adet fenni kovan 2080 adet karakovan mevcut olup, yıllık ortalama 255 ton bal üretimi sağlanmaktadır. İlçede 2 alabalık üretim tesisi bulunmaktadır. Borçka turizm değeri olan doğal ve tarihi zenginliklere sahip olmasına karşın, ilçede turizm sektörü yeterince gelişmemiştir. İlçe Karçal Dağlarının eteklerini kaplayan geniş yaylalar (Karçal Yaylaları, Küçük Yayla), irili ufaklı tepeler (Vergetil Sırtı), soğuk suları (soğuk su, beyaz su), dere ve gölleri (Karagöl,Yıldız Gölü) ile doyumsuz manzaralar arz eder.

Aralık Köyü sınırları içerisinde bulunan Karagöl, orman denizi içerisinde kapkara deniz görünümlü, alabalığı, buz gibi soğuk suyu ve eşsiz manzarası ile önemli bir kamp yeridir. İlçe, balıkçılık (Alabalık) ve av turizmi (Ayı,Domuz , Çakal, Tilki, Kurt, Dağ Keçisi, Vaşak vb. ) açısından zengin bir potansiyele sahiptir. İlçenin doğusunda bulunan Karçal dağları dağ turizmine oldukça musaittir. Dağcılar için bir cennet sayılabilecek Karçal dağları (3400 m), eşşiz güzellikteki manzaraları, buzulları, buzul devrinden kalma irili ufaklı gölleri, buzulların erimesinden doğan dereleri, tarihi kemer köprüleri ve yaylaları ile zengin bir turizm potansiyeline sahiptir.

İlçede 22'si Tarımsal Kalkınma, 1'i Motorlu Taşıyıcılar, 1'i Minibüsçüler, 1'i Esnaf ve Kefalet, 1'i Konut ve 1 Damperli Kamyoncular
Kooperatifi olmak üzere 27 kooperatif bulunmaktadır.



kelebek
kelebek script

Artvin / MurguL

Tarih, Coğrafi Yapı, Nüfus, İdari Yapı

Murgul 10. yüzyılda Selçuklular tarafından fethedilmiştir. Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılan bu bölge 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbinde Rusların istilasına uğramıştır. 1918 yılında geri alınan topraklar Sevr antlaşması ile sınırlarımızın dışında kalmış, 1920'de tekrar Türk Topraklarına katılmıştır.

1935-1950 yılları arasında merkez Damar iken sonradan ilçe merkezi Murgul olmuştur.1966 yılında Göktaş olarak ismi değiştirilen ilçenin ismi 1987 yılında tekrar Murgul olarak değiştirilmiştir.

İlçe, doğuda Artvin İl Merkezi, batıda Arhavi İlçesi, kuzeyde Borçka İlçesi, güneyde Yusufeli İlçesi ile çevrili bulunmaktadır. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği minimum 360 metre, maksimum 1100 metredir (Damar Beldesi). İlçenin yüzölçümü 406 kilometrekare olup, bu alanın yüzde 50�si ormanlık, yüzde 45�i çayır ve % 5�i de mera, kayalık ve taşlık alandan oluşmaktadır. Murgul, nüfus artış hızı (1990-2000 yılları) %o (-) 33.57 ile en fazla göç veren ilçe konumundadır.

İlçenin şehir merkezi nüfusu 3.801, köy nüfusu ise 4.742 olup toplam nüfusu 8.543�tür. İlçenin nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır. Nüfus değişken olup arazi yetersizliği ve alternatif iş istihdamı yaratılamaması nedenleriyle devamlı göç vermektedir. Kış aylarında merkez nüfusu köydeki bazı ailelerin şehir merkezine gelmelerinden dolayı artmaktadır.

İlçenin Merkez ve Damar olmak üzere 2 belediye başkanlığı, 10 köy muhtarlığı ile 2 mahalle muhtarlığı bulunmaktadır.

Eğitim - Öğretim ve Kültürel Yapı

İlçede 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında eğitim kurumu olarak , 1 anaokulu, 5 ilköğretim okulu, 4 adet lise bulunmaktadır. Yıl içinde kurumlarda toplam 86 öğretmen görev yapmış, 1.364 öğrenci eğitim görmüştür.

Sağlık Hizmetleri

İlçemizde Sağlık Bakanlığına ait 25 yataklı Devlet Hastanesi Baştabipliği ile Merkez ve Damar olmak üzere 2 sağlık ocağı Tabipliği ve 5 Sağlık evi, 1 S.S.K. Dispanseri iki adet Eczane bulunmaktadır. Devlet Hastanesi ve Sağlık Ocağı Tabipliklerinde toplam 4 pratisyen doktor, 14 yardımcı sağlık personeli görev yapmaktadır. Ekonomik Yapı İlçede kamu sektörüne ait K.B.İ.A.Ş. Murgul İşletme Müdürlüğü mevcuttur. Faaliyet konuları içinde Bakır cevheri üretimi, cevher zenginleştirme blister bakır üretimi vardır. Ayrıca yan ürün olarak pirit konsantresi ve asit üretimi yapılmaktadır. İşletmede yaklaşık 680 işçi bulunmaktadır. İlçe ekonomisi büyük ölçüde bu işletmeye dayalıdır. Murgul�un arazi yapısının kıraç, dağlık ve ormanlık olması nedeniyle tarım arazisi yetersizdir. İlçenin 22.223 dekar tarım arazisi mevcuttur. Yetiştirilen sebze ve meyveler genellikle aile tüketiminin karşılanması amaçlıdır. İlçede büyük ve küçükbaş hayvancılık yanında kümes hayvancılığı da yapılmaktadır. İlçede arıcılık gelişmiştir. İlçenin önemli gelir kaynakları arasında ormancılığın da yeri vardır



kelebek
kelebek script

Artvin / Hopa

Tarih, Coğrafi Yapı, Nüfus, İdari Yapı

Hopa, 1490-1512 yıllarında Yavuz Sultan Selim�in Trabzon Valiliği sırasında Osmanlı Devletine katılmıştır.1509 yılında bugünkü sınırlar dışında Gönye kalesinin fethi ve Sancak haline getirilmesi ile Hopa bu Sancağa bağlanmıştır.Lala Mustafa Paşa tarafından 1578 yılında fetih sonucu Merkezi Ahıska olmak üzere Çıldır Eyaletinin kurulması ile bu eyalete bağlanan ilçe, 1829 yılında Çarlık Rusya�sı ile imzalanan Edirne Antlaşması sonucu Ahıska�nın bu ülkeye verilmesi sonrasında Trabzon eyaletinin bir sancağı olan Batum�a bağlanmıştır.

1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi sonucunda Kars ve Ardahan�la birlikte Hopa, Kemalpaşa bucağına kadar, Batum dahil olmak üzere Ruslar�a bırakılınca, İlçe Rize Sancağına bağlanmıştır. İlçe, 1915 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiştir. 31 Mart 1917 tarihli Brest-Litovsk Antlaşması ile Hopa Milli Sınırlarımıza dahil olmuştur.

Hopa 1936 yılına kadar Rize İline bağlı iken bu tarihten sonra Artvin iline bağlanmıştır.

Hopa, Doğu Karadeniz Bölgesinin doğu bölümünde yer alır. İlçenin doğusunda Gürcistan Cumhuriyeti, batısında Arhavi, güneyinde Borçka ve kuzeyinde Karadeniz bulunmaktadır. İlçenin Gürcistan Cumhuriyeti�ne geçişin sağlandığı Sarp Sınır Kapısı�na uzaklığı 18 km., İl Merkezine uzaklığı ise 65 km.dir. Hopa, Trabzon-Rize-Artvin-Ardahan-Kars-Erzurum ve Gürcistan Cumhuriyeti�ni birbirine bağlayan uluslararası karayolu üzerinde bir kavşak konumundadır. Hopa, il genelinde nüfus artış hızı (1990-2000�e göre) %o 5.43 ile en yüksek olan ilçe konumundadır. İlçenin toplam nüfusu 32.584�dür. İlçe merkezi nüfusu 15.445, köy nüfusu ise 17.139�dur. Belde belediyesi olan Kemalpaşa�nın nüfusu 4.238�dir. İlçenin yüzölçümü 289 kilometrekare, nüfus yoğunluğu ise 154 kişidir.

İlçenin merkez ve Kemalpaşa Belde Belediyesi ile 29 köyü bulunmaktadır. Hopa, özellikle kırsal alan Karadeniz Bölgesinin tipik yerleşim özelliği olan dağınık yerleşim özelliklerini taşımaktadır.

Eğitim - Öğretim ve Kültürel Yapı

İlçe genelinde, 2002-2003 Eğitim ve Öğretim yılında 9 adet anaokulu, 19 adet ilköğretim okulu, 1 adet pansiyonlu ilköğretim okulu ve 2 adet lisede toplam 6.299 öğrenci eğitim ve öğretim görmüştür.

Halk Eğitimi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğünce 2002-2003 öğretim yılı içerisinde 32 dalda kurs açılmış olup, bu kurslara 630 kursiyer katılmıştır. İlçede 2 adet sürücü kursu ve 1 adet özel dershane bulunmaktadır.

Genellikle horon türünde olan ilçe folkloru Karadeniz bölgesinin genel özelliklerini taşır.

Hopa�da her yıl temmuz ayının ilk haftasında kaymakamlık ve belediye başkanlığınca organize edilen Hopa Kültür, Sanat ve Deniz Festivali düzenlenmektedir. Festival etkinlikleri kapsamında çeşitli sanatsal, sportif ve kültürel etkinlikler düzenlenmektedir. İlçenin üçüncü ligde oynayan futbol takımı bulunmaktadır.

Sağlık Hizmetleri

İlçede, 50 yatak kapasiteli 1 adet devlet hastanesi, 4 sağlık ocağı ve 15 sağlık evinde sağlık hizmetleri sunulmaktadır. Mevcut sağlık kurumlarında 6�sı uzman 15�i pratisyen olmak üzere 21 hekim, 66 yardımcı sağlık personeli görev yapmaktadır.

Ekonomik Yapı

İlçenin işlenebilir tarım arazilerinde, iklim yapısına uygun olan çay, fındık,turunçgiller, kivi, kara üzüm yetiştiriciliği yapılmaktadır.İlçenin arazi yapısı makineli tarımın yapılması açısından son derece sınırlı imkan tanımaktadır.

İlçe genelinde üretilen başlıca ürünleri; çay, fındık, mısır, kivi, sebze, turunçgillerdir. İlçe genelinde ticari anlamda hayvancılık gelişmiş değildir. Büyük ve küçükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı, arıcılık genellikle aile tüketimine yönelik olarak yapılmaktadır.

Balıkçılık ilçe ekonomisinde önemli yere sahiptir. İlçede sanayi tesisi olarak 3 adet çay fabrikası, 1 adet un fabrikası, TEİAŞ�a ait 1 adet termik santral, K.B.İ.A.Ş.�ye ait Tesis ve POAŞ depo İşletmesi bulunmaktadır.

İlçe ekonomisinde son derece önemli yeri olan ve her türlü liman hizmetinin verilebileceği altyapıya sahip özel sektör tarafından işletilen Hopa Limanı bulunmaktadır. Hopa Limanı; Doğu Karadeniz�in doğu sınırında Gürcistan Cumhuriyeti�ne geçişin sağlandığı Sarp Sınır Kapısı�na 15 kilometre uzaklıkta ve yaklaşık 100.000 metrekarelik alan üzerine kuruludur. 31.08.1988 tarihinde Sarp Sınır Kapısının açılmasından sonra, sınır ili olarak Artvin�in, başta Gürcistan olmak üzere yakın bağımsız devletler topluluğu ülkeleriyle sosyal ve ekonomik ilişkileri önemli bir gelişim seyri izlemiştir. Hopa Gümrükleri Başmüdürlüğü ve bağlantı gümrük müdürlüklerinden gelen-giden yolcu, otomobil, otobüs, tır ve gemi sayılarının son 5 yıla ait bilgileri aşağıdaki tablolarda görüldüğü gibidir.



Artvin, Sarp Sınır Kapısı ve Hopa Limanı üzerinden gerçekleştirilen ithalat ve ihracat işlemleri ile, ülkemizin önemli sınır kapılarından birine sahiptir. Hopa Gümrükleri Başmüdürlüğü işlemleri; Hopa Liman sahasında görev yapan Hopa Gümrük Müdürlüğü ile Sarp Sınır Kapısında faaliyet gösteren Sarp Gümrük Müdürlüğü birimlerince yürütülmektedir. Sarp gümrük sahasında mevcut birimlerarası koordinasyon Sarp Mülki İdare Amirliğince yürütülmektedir. Sarp Sınır Kapısı hizmetleri farklı birimlere bağlı toplam 154 personel ile verilmektedir. 2002 yılı sonu itibariyle ABD doları cinsinden, 115.056.408 dolarlık ithalat ve 120.914.739 dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir. Hopa ve Sarp Gümrük Müdürlüklerinden son altı yıl içinde gerçekleşen ithalat ve ihracat bilgileri aşağıdaki tabloda görüldüğü gibidir.



Hopa Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı toplam 470 üye bulunmaktadır. İlçede 4 banka şubesi, 6 adet kooperatif bulunmaktadır. İlçenin, 2003 yılında tamamlanması hedeflenen 150 işyeri kapasiteli küçük sanayi sitesi inşaatının yapımı sürmektedir



kelebek
kelebek script